Türkiye Komünist Gençliği (TKG), öğrenim kredisi kullanan 1 milyon 156 bin 832 öğrenciden 239 bin 97’sinin borcunu zamanında ödeyemediğinin Gençlik ve Spor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı tarafından açıklanması üzerine bir açıklama yaptı.
“TBMM’deki rahat koltuklarında uyukladıkları, başkanları istediği zaman el kaldırdıkları için, 550 kişi, bir senede 1 milyar 120 milyon 200 bin TL’yi, babalarının malı gibi yemesini iyi bilirler” denilen açıklamada “Aç, açıkta kalmamak, parayla satılır hale getirdikleri eğitim hakkımızı kullanmak için çektiğimiz kredilerin devlet bütçesi üzerinde yük olduğunu düşünüyorlarsa, önce kendilerine bakacaklar” ifadelerine yer verildi.
TKG tarafından yapılan açıklama şu şekilde:
HALKIN VERGİLERİNİ PATRONLARA YEDİRENLER,
ÜLKEYİ YAĞMAYA AÇIP GENÇLERİ GELECEKSİZLİĞE MAHKUM EDENLER,
Size hiçbir borcumuz yok!
Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Başkanı, bir milletvekilinin Bilgi Edinme Kanunu’na dayanarak yaptığı başvuru üzerine açıkladı:
Öğrenim kredisi alan 1 milyon 156 bin 832 öğrencinin, 239 bin 97’si; yani 4’te 1’i…
Katkı kredisi alan 388 bin 225 öğrencinin, 106 bin 185’i; yani yaklaşık 3’te 1’i…
KYK’ya olan kredi borcunu zamanında ödeyemediği için, borçları tahsil edilmek üzere Gelir İdaresi Başkanlığı’na gönderildi. Toplam borç miktarı: 2 milyar 95 milyon 228 bin 503 TL ve 28 kuruş.
2 milyar 95 milyon TL, bu ülkenin gençlerinin, gelecekte yine bu ülkeye faydalı olabilmek için aldığı eğitimi karşılamak için kullanıldı.
2 milyar 95 milyon TL’yle, bir buçuk milyon genç eğitim gördüğü yıllar boyunca temel ihtiyaçlarını karşıladı.
2 milyar 95 milyon TL, AKP’nin patronlara yedirdiği vergilerin, yağmaya açtığı hazine arazilerinin, peşkeş çektiği kamu taşınmazlarının yanında hiçbir şey!
Bizim borcumuzu hep kuruşu kuruşuna hesaplıyorlar. Öğrencilerin, gençlerin eğitim masrafları için ailelerinin vergileriyle bütçesi oluşturulan devlet kurumlarından aldığı krediden söz ediyorlar.
Ama asıl sorunla; eğitim alma, barınma, beslenme ve ulaşım gibi temel haklarımızı kullanmak için kredi çekmeye mecbur bırakılmış olmamızla ilgilenmiyorlar.
Devlet hazinesini yandaşlarına yedirmenin, özelleştirilerek yerli-yabancı şirketlere satılan kamu servetinin hesabını vermeye yanaşmıyorlar.
Emekçileri, gençleri, bizi hep borçlu çıkarmayı bilirler. Ama kendileri her zaman alacaklıdır.
Partilerine oy isterler, NATO seferlerine can isterler, vergi isterler, faiz isterler, itiraz etmememizi isterler…
TBMM’deki rahat koltuklarında uyukladıkları, başkanları istediği zaman el kaldırdıkları için, 550 kişi, bir senede 1 milyar 120 milyon 200 bin TL’yi, babalarının malı gibi yemesini iyi bilirler.
Aç, açıkta kalmamak, parayla satılır hale getirdikleri eğitim hakkımızı kullanmak için çektiğimiz kredilerin devlet bütçesi üzerinde yük olduğunu düşünüyorlarsa, önce kendilerine bakacaklar.
Biz bu memleketin gençliğiyiz, onun için okuyor, çalışıyoruz.
Bizim bu efendilere hiçbir borcumuz yok!
Parasız, bilimsel, nitelikli eğitim hakkına sahip olacağımız yeni bir düzen idealimiz var.
