Haftalardır süren hazırlıkların ardından Samsun’da Atakum Semt evi coşkulu bir etkinlikle açıldı. Çobanlı İskelesi’ne yakın Ömürevleri sapağında bulunan Atakum Semt evi, hem merkezi konumu hem yeşilliğin ortasında kalmasıyla ilgi çekiyor. Yaz döneminden başlayarak Semt evinde sinema, satranç, fotoğrafçılık, evrim, bilim, insanlık tarihi, işaret dili, hızlı okuma gibi farklı alanlara dönük etkinliklerin planlandığı duyuruldu. Semt evi açılışına demokratik kitle örgütleri ve sendikalardan temsilciler katılım gösterirken semt evi bahçesinin düzenlenmesine katkıda bulunan Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci ve Eğitim-Sen Samsun Şubesi çelenk gönderdi.
‘AYDINLANMANIN TOHUMUNU ATACAĞIZ’
Tiyatro oyuncusu Ferdi Ak, açılış konuşmasında Türkiye işçi sınıfının 49 yıl önce gerçekleşen 15-16 Haziran eylemlerini andı. Türkiye tarihinde bir dönüm noktası olan eylemle ilgili olarak Ak, “Bu ülkede gericiliğin, emperyalizmin, sömürünün, örgütlü bir hareketle bir sıkımlık canı olduğunu kanıtlamıştı” şeklinde konuştu.
Ülkedeki karanlığı yok edecek tek silahın aydınlanma olduğunu söyleyen Ak, “Peki aydınlanma nedir?” diye sorarak şöyle devam etti: “Aydınlanma bilimdir, semt evinde biz bilim atölyeleri, evrim atölyeleri yapacağız. Aydınlanma sanattır, Semt evinde yaratıcı drama, şiir, resim atölyeleri düzenleyeceğiz. Aydınlanma düzen değişikliğini talep etmektir, biz sınıf mücadelesini burada örgütleyeceğiz”. Aydınlanmanın tohumunun semt eviyle atılacağını açıklayan Ferdi Ak, Nâzım Hikmet’in “Türkiye İşçi Sınıfına Selam şiiriyle konuşmasını bitirdi.
‘KÜLTÜR EVİ, OKUL, DAYANIŞMA VE HAK ARAMA MERKEZİ, SOLUKLANMA ALANI OLACAK’
Semt evi yönetimi adına söz alan Belma Nur Kartal, semt evine emek veren herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı. Gülten Akın’ın şiirinden “Uzaklarda kaldı nisanları basan sis, bun, yağmur / Karadeniz’de bir mavi, çocuklar sevinsin diye / Şairler sevinsin diye sevdiğim, yaz geldi yine” dizelerini seslendiren Kartal, “Evet, yaz geldi yine… Ama bu kez yazla birlikte Atakum Semt evimiz de geldi. Sadece Atakum’da değil, bir diğeri de bu akşam İstanbul Gazi Mahallesi halkına merhaba diyecek semt evlerinin onlarcası Türkiye’nin dört bir yanında açılmaya devam ediyor, edecek” dedi.
Kartal, 15-16 Haziran’ın yıldönümünde emeği dışında herhangi bir geçim aracına sahip olmayanların bugün iş cinayetlerinde öldüğünü, çocukların işe koşulduğunu, tecavüz ve taciz kurbanı olduğunu hatırlattı. Samsun’da işsizliğin tahammül edilemez bir seviyede olduğunu, çalışanların uzun saatler çalışıp emeklerinin karşılığını alamadığını belirten Kartal, Semt evinin temel haklar için mücadelelerin merkezi olacağını ifade etti. Kartal, Samsun’da su zammına karşı süren imza kampanyasını Semt evinden sürdüreceklerini açıkladı.
Semt evinin gerektiğinde bir kültür evi, bir okul, gerektiğinde bir dayanışma ağı ve hak arama merkezi, gerektiğinde “insanca soluklanma alanı” olacağını söyleyen Kartal, “Semt evini kendi eviniz bilin, sahip çıkın” çağrısında bulundu. “Zor ve karanlık günlerin bu kuşatmasına karşı ancak yan yana gelerek, derdimizi paylaşarak ve dayanışmayı büyüterek mücadele edebiliriz” diyen Kartal, “Çocuklarımızın geleceğine sahip çıkarak, kendimize ve semtimize sahip çıkarak ayakta kalabiliriz. Madem karanlık bir dönem, o zaman aydınlatacağız! Semt evleri işte bunun adıdır. Dayanışmaya, kardeşliğe, komşuluğa, şiire, sanata, bilime ve insanın insanca yaşamasına dair güzel olan her şeye hoş geldiniz” dedi.
‘CEMAATLERE VE TARİKATLARA KARŞI ÇOCUKLARIMIZI VE BİZİ BESLEYECEK’
Açılışta Semt evi emekçileri ve mahalleliler de konuştular. Semt evi emekçilerinden Hüseyin Şenel, bugünlere nasıl gelindiğinde dair bir tarihsel özet sundu. Neoliberal politikalar ve gericilik arasındaki ilişkinin 80’lerde başladığını ve AKP döneminde çocukların imam hatiplere, tarikat ve cemaatlere teslim edildiğini anlattı. Şenel, “Söz konusu cemaat ve tarikatlere devletin ve belediyelerin tüm imkanları seferber ediliyor. Bizim vergilerimizle bizim çocuklarımız karanlığa mahkum ediliyor” dedi.
Şenel konuşmasında şunları söyledi: “Biz yıllardır yakınıyoruz, şikayet ediyoruz, ancak hiçbir şey yapmıyoruz. Amacı boyun eğen ve asalak bir nesil yetiştirmek olan bu oluşumlara çocuklarımızı emanet etmek istemiyoruz. Anne, babalar olarak sürekli çocuklarımız karanlık düşüncelerle mi beslenecek, istismara mı uğrayacak diye endişe içindeyiz. Artık şikayet etmeyi bıraktık ve harekete geçtik. Atakum Semt evi, çocuklarımızın ihtiyaç duyduğu laik ve bilimsel eğitim ihityacını karşılamak için Samsun’da önemli bir boşluğu dolduracaktır. Semtevinin kültür, sanat, felsefe ve daha birçok alanda hem çocuklarımız hem bizi besleyeceğine inanıyorum.” 15 aylık bir kız çocuğu babası olduğunu ifade eden Şenel, “Atakum Semt evinde eğitim alabileceği yaşa geldiğinde kızımı gözüm kapalı Atakum Semt evine teslim edeceğim” dedi ve emeği geçenlere, TKP’ye teşekkür etti.
Hüseyin Şenel’in ardından mahallelilerden Seher Bilkan söz alarak “Sevinçliyim, aranızda olmaktan, elimden gelen herşeyi yapacağım. İnsanları seviyorum, çiçeği seviyorum, yaşamayı seviyorum” dedi. Mücadeleci bir aileden geldiğini belirten Bilkan, “Düzen ne kadar kötü olursa olsun, üstümüze ne kadar gelirlerse gelsinler, artık bir umut ışığı var. Bahar geldi gerçekten. Burada da biz kendi baharımızı açacağız inşallah. Torunumu, arkadaşlarımı getireceğim. Sizleri seviyorum” şeklinde konuştu. Açılış etkinliğinin sonunda Semtevinin sanatçı dostları hep bir ağızdan söylenen parçalarla bir dinleti sundular. Semt evine destek veren Ercan Aydın sohbetlere türküsüyle eşlik etti.
