LGBT’lerin onur mücadelesi, insanlığın eşit ve özgür bir dünya mücadelesi ile bir bütündür!
Stonewall ayaklanmasının 51. yıldönümü, ABD’de halkın bir kez daha ayaklandığı, sokaklara döküldüğü günlere denk geldi. Irkçılığa, yabancı düşmanlığına, göçmen karşıtlığına, yoksulluğa, eşitsizliğe karşı ABD halkı günlerdir protesto gösterileri yapıyor.
Çünkü ABD’de pandemi nedeniyle yüz binin üzerinde kişi yaşamını yitirdi, on milyonlarla ifade edilen sayıda insan ise işini ve geleceğini kaybetti. Bundan bir ay önce öldürülen George Floyd da aynı nedenle işini kaybetmiş bir işçiydi. Pandemi ile birlikte kapitalizmin aslında bir can pazarı olduğu, tüm vahşetiyle birlikte ortaya çıktı.
Önümüzdeki aylar, yıllar, emekçiler için zorluklarla geçecek. Bu zorluklara tahammül etmemiz istenecek. Edemeyenin sonu belli denecek… Tahmin etmek zor değil ki bu koşullarda LGBT düşmanlığının da dozu yükselecek. İşçi sınıfını güçsüz düşürmek, emekçilerin birbiriyle bağlarını koparmak için ayrımcılığa, düşmanlığa, gericiliğe, cinsiyetçiliğe kapı aralamaya devam edecekler. LGBT’lerin zorluklarla dolu hayatlarına yeni zorluklar, yeni hak gaspları eklenecek. Sömürü katlanarak artacak. Öyleyse, olduğumuz gibi yaşamak ve insanca muamele görmek için, daha büyük bir mücadele vermek gerekecek.
Hakkını arayan LGBT’lerin ilk kitlesel ayaklanması kabul edilebilecek Stonewall’ın mirası, tam da bu hak arama düşüncesi, eylemi, örgütlenmesi, mücadelesidir. Pandeminin ortaya çıkardığı gerçek, kapitalizme karşı emekçi sınıfların bir bütün olarak mücadele etme zorunluluğudur.
Tüm dünyanın pandeminin etkisi ile sarsıldığı 2020 yılının Onur Haftası’nda bir kez daha hatırlatıyoruz: LGBT’lerin onur mücadelesi, insanlığın eşit ve özgür bir dünya mücadelesi ile bir bütündür.
Yaşasın Onur! Yaşasın mücadelemiz!
Komünist LGBT’ler
