Mecliste bütçe görüşmeleri devam ediyor. Tartışmalar halkın üzerindeki borç yükünün daha da artacağını gösteriyor.
İktidarı ve muhalefeti ile düzen siyasetinin tek gündemi kriz koşullarında kârlarından ve kasalarından kuruş eksilmesine tahammülü olmayan patronların borçlarının devlet tarafından hafifletilmesi. Türkiye’de yönetenler yerlisi yabancısı tüm tefecilere “borcuna ne kadar sadık bir ülke olduğunu” kanıtlamaya çalışıyor.
Halkın altında ezildiği borç yüküne dair ise borçları taksitlendirmekten, borç faizlerini azaltmak ya da kaldırmaktan ileri tek bir söz eden yok.
Halkın talebi sade: Onlar emeklerinin karşılığını almak ve insanca yaşamak istiyorlar. Kimsenin sadakasına muhtaç kalmadan, boyunlarını eğmeden evlerine ekmek götürmek, hakları olanı almak istiyorlar.
Yapılacak bellidir,
Emeği ile geçinen halkın; işçinin, köylünün, esnafın, emeklilerin, işsizlerin ve gençlerin tüm kredi ve fatura borçları derhal ve koşulsuz olarak silinmelidir.
İnsanca barınma hakkının vazgeçilmez bir parçası olan konut, elektrik, su, yakacak, iletişim olanakları tüm halk için bedelsiz olarak karşılanmalıdır.
Kendi alın teri ile ekmeğini kazanmak isteyen emekçi halk için iş ve insanca geçim koşulları sağlanmalıdır.
Türkiye Komünist Partisi
