TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ

TR | EN
Türkiye Komünist Partisi
  • Anasayfa
  • Parti
    • TKP Hakkında
    • Temel Metinler
      • Program
      • Toplumcu Anayasa
      • Kongre Konferans Metinleri
    • TKP Yönetimi
  • Gündem
    • Açıklamalar
    • Haberler
    • Foto Galeri
  • Yayınlar
  • Örgütler
  • İletişim
BAĞIŞ YAP
TKP GÖNÜLLÜSÜ OL
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Türkiye Komünist Partisi
  • Anasayfa
  • Parti
    • TKP Hakkında
    • Temel Metinler
      • Program
      • Toplumcu Anayasa
      • Kongre Konferans Metinleri
    • TKP Yönetimi
  • Gündem
    • Açıklamalar
    • Haberler
    • Foto Galeri
  • Yayınlar
  • Örgütler
  • İletişim
BAĞIŞ YAP
TKP GÖNÜLLÜSÜ OL
Türkiye Komünist Partisi
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Anasayfa Haberler

Kemal Okuyan: Soygunu 3-5 şirketle açıklamak, hırsızları korumak olur

9 Aralık 2020
kemal_okuyan

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe görüşmelerinde yaptığı yaklaşık bir saatlik konuşmasında kullandığı “Beşli çetenin tüm yatırımlarını kamulaştıracağız” ifadesi hayli tartışma ve heyecan yaratmış görünüyor. Daha önce de aynı partiden yine aynı grup için “kamulaştırma” sözleri edilmiş, sonra TÜSİAD’dan gelen uyarılarla “bedeli ödenerek alınabileceği” yollu düzeltmeler yapılmıştı. 

TKP’nin bir süredir yaptığı başta sağlık olmak üzere enerji, eğitim, inşaat gibi sektörülerin devletleştirilmesi açıklamaları dolayısıyla bu tartışmanın öncelikli muhattaplarından birisi TKP olduğundan, soL haber portalı TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan’ın konuyla ilgili açıklamalarına yer verdi.

Öncelikle siz Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları takip edebildiniz mi?

Evet, canlı olmasa da özetini sonradan izledim. 

“Beşli çete” namıyla anılanlar, malum iktidara yakınlığı nedeniyle birçok devlet ihalesini alan büyük inşaat şirketleri. İsimlerini tekrar anmaya gerek yok. Siz Kılıçdaroğlu’nun sözlerini nasıl değerlendirdiniz? Aslında konuşmasında hayli kısıtlı bir yer kaplamasına rağmen sanki CHP “kamulaştırma” ağırlıklı bir program öneriyormuş gibi bir hava oluşturuldu. Oysa konuşmanın ağırlık noktası hiç de bu değildi. 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin kamucu bir programı yok, olamaz da. Kılıçdaroğlu’nun konuşması, CHP’ye umut bağlayan ama partinin sürekli sağcılaşması nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan, buna karşın gerçek seçeneğe tutunacak cesareti henüz gösteremeyenlerde heyecan yarattı. Bir tür iç rahatlaması… Oysa Türkiye’nin öncelikli meselesi hiç de yolsuzluklar değil. Türkiye’nin öncelikli ve temel meselesi yolunu bulmuş soygun, yani sömürü. Beşli çeteye odaklanmak buzdağının çok ama çok küçük görünen bir kısmını dert edinmektir. Yalnız CHP değil, hiçbir muhalefet partisi Türkiye ekonomisinin birincil derdi olan, özel sektör ve piyasa diktatörlüğüne değinmiyor bile. Bütçe görüşmeleri memleket kaynaklarının nasıl değerlendirileceğine, kullanılacağına ilişkin bir tartışmadır. Bir hükmü olmasa, sembolik bir yan taşısa da… Türkiyenin kaynakları burjuvazi, patronlar tarafından gasp edilmiştir ve bu ne yolsuzlukla ne yandaş şirketlerle açıklanabilir.

Bir yandan da kamulaştırma ifadesinin bu kadar heyecanla karşılanmasına sevinmeli miyiz, sizce neden bu kadar tartışıldı? 

Bu ülkede kötürümleştirilmiş, kuşatılmış, enerjisi yok edilmiş olsa da, bir sol duyu var. Yurtsever, laik, sosyalizan. Oldukça geniş bir toplumsal kesimden söz ediyoruz. Bu kesimlerin daha iyi bir dünya, daha yaşanası bir ülke, eşitlikçi bir toplumsal düzene inancı kalmamış… Daha doğrusu inancı, düzen partileri tarafından on yıllardır süren çabalarla kabuk bağlamış. Buna rağmen ne zaman karşılarına vicdanlara hitap eden bir şey çıksa ona sevecen yaklaşıyorlar. Kuşkusuz komünistler için son derece değerli bir birikim anlamına geliyor bu. Ancak kolaycılığı aşacak, insanları örgütlü mücadeleye çekecek bir enerji yaratmamız gerek. Bu bizim meselemiz.

Aslında siz bir süredir TKP olarak çeşitli sektörler için acil devletleştirme talep eden açıklamalar yapıyorsunuz. Özellikle salgın sürecinde öncelikle sağlık sektöründe bir devletleştirmeye gidilmesi gerektiğini çeşitli defalar vurguladınız. Bunun dışında eğitim, enerji ve en son inşaat sektörünün devletleştirilmesi gerektiğine dönük bir açıklama yaptınız. Kılıçdaroğlu’yla aynı şeyi mi söylüyorsunuz, devletleştirme ve kamulaştırma arasında bir fark var mı?

Türkiye’de bu kavramlar birbirinin yerine kullanılıyor ve bir karışıklık var. “Kamulaştırma bedeli” diye oldukça yerleşik hukuki terimin de ifade ettiği gibi, Türkiye’de kamulaştırma dendiğinde, devletin özele ait bir mülk ya da işletmeyi bedel ödeyerek kamuya ait hale getirmesi anlaşılıyor. Bir tür zorla satın alma denebilir. Kuşkusuz böyle olmak zorunda değil; yani illa bedel ödenmesi gerekmiyor. Hatta yabancı dillerdeki karşılığına bakacak olursak kamulaştırma bir tür el koyma olarak da görülebilir. Ancak devletleştirme çok daha açık ve kapsamlı bir kavram. Devletleştirme politik bir boyuta sahip ve tekil uygulamaların ötesinde bir anlam da taşıyabiliyor. Biz devletleştirme derken, herhangi bir bedel ödemeksizin, bir sektördeki bütün ekonomik birimlerin devlet mülkiyetine geçmesini savunmuş oluyoruz. Bugünkü iktidar bunu yapamaz, asla yapamaz çünkü patron sınıfının çıkarlarını savunuyor. Ancak böyle olması, devletleştirmenin bugün acil bir talep, acil bir hedef ve de son derece gerçekçi bir uygulama olmasını engellemiyor. Biz işe sağlıkla başladık çünkü korona salgını gösterdi ki, özel sektör insan sağlığına düşman. Ancak diğer sektörler için de aynı şey geçerli. Bugün Türkiye aynı anda sanayileşme hamlesi yapıp, toplumsal eşitliği yakalayacaksa, yoksulluk ve işsizlik belasından kurtulacaksa, tarımda kendine yeten bir ülke olacaksa, bütün temel sektörler devletleştirilmeli. Bu söylediklerim ile Kılıçdaroğlu’nun sözleri arasında bir benzerlik olmasa gerek. 

Bir de konunun bir başka boyutu var. Ekonomi alanındaki muazzam soygunu üç-beş AKP yandaşı şirketle açıklamak aslında hırsızları korumak anlamına gelir. Sadece bazı ihaleler ya da sadece bazı özelleştirmeler değil ki mesele. Bakın özelleştirmeler dendiğinde hemen Telekom örneği veriliyor. Telekom elbette büyük bir işletme, tam anlamıyla peşkeş çekildi, o yabancı şirket de attı kazığını gitti. Önemsiz değil. TKP çok uğraştı Telekom’un özelleştirilmesini durdurabilmek için, özelleştirmeye direnen işçilerle birlikte… Ancak Telekom’daki soygun ve yağma da, Tüpraş’taki değil mi? Düzen muhalefeti ağzını açmaz Tüpraş’a çünkü orayı Koç grubu kapattı. Özelleştirme topluma ait olanın gasp edilmesidir. Benzer biçimde Azeri bir şirkette olduğu için Petkim de gündeme gelmiyor. Özelin güzeli olmaz. Beşli çete filan güzel söylemler ama meselenin özünü gizliyor.

Siz önceki gün kürsüden bir konuşma yapıyor olsaydınız kabaca ne söylerdiniz, hem milletvekillerine hem de tüm vatandaşlara?

“Kabaca” sözcüğünü hem kısa hem de biraz vulger biçiminde anlayarak yanıtlayayım. Derdim ki, burada önümüze konan bir bütçe değil, her tarafı dökülen bir soygun düzeninin sürmesi için, yani ülkemizin bütün çoğunluğunun zararı, yoksulluğu, yıkımı pahasına küçük bir azınlığın ihya edilmesi için bulunan formüller ve ülke kaynaklarının nasıl yağmalanacağını gösteren bir belgedir. Bu belgenin tartışılması, soygunun meşrulaşmasıdır. Biz bunu yapmıyor, tartışmıyoruz. Onun yerine Türkiye ekonomisinin halkçı toplumcu bir içerikle nasıl yeniden yapılandırılacağını anlatmak istiyoruz. Bize bedelsiz eğitim, sağlık, ulaşım, su, elektrik, barınma nasıl olacak diyenlere buyrun kaynaklarımız diyoruz. Evet, böyle konuşurduk

TKP Gönüllüsü Ol TKP Gönüllüsü Ol TKP Gönüllüsü Ol

Türkiye Komünist Partisi

Genel Merkez İletişim:
Kızılırmak Caddesi 13/4 Ankara
Tel: 0312 417 29 68
Fax: 0312 417 25 34
eposta: iletisim@tkp.org.tr

Temel Metinler

  • Parti Programı
  • Toplumcu Anayasa

Yitirdiklerimiz

Yayınlar

  • TKP Youtube Kanalı
  • Boyun Eğme
  • TKP’nin Sesi
  • Gelenek
  • soL Haber
  • soLTV

Bağlantılar

  • Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
  • Yazılama Yayınevi
  • Jose Marti Küba Dostluk Derneği
  • Bilim ve Aydınlanma Akademisi
  • İletişim

Türkiye Komünist Partisi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Anasayfa
  • Parti
    • TKP Hakkında
    • Temel Metinler
      • Program
      • Toplumcu Anayasa
      • Kongre Konferans Metinleri
    • TKP Yönetimi
  • Gündem
    • Açıklamalar
    • Haberler
    • Takvim
    • Foto Galeri
  • Yayınlar
  • Örgütler
  • İletişim
  • Bağış Yap Destek Ol
  • Gönüllü Ol
  • tr Türkçe
  • en English

Türkiye Komünist Partisi