Silahlandırıp Suriye halkının üzerine saldıkları cihatçı çetelerin soluğu kesilince, 180 derece dönüşle “IŞİD’le mücade” bahanesini uydurdular. ABD, Erdoğancılar, İsrail… Suriye halkının düşmanları, Suriye’de alan kapmak, Suriye’yi parçalamak için bu sefer “islamcı terörle” mücadele ettikleri yalanını uydurdular.
Sonuçta yaptıkları yine cihatçı çetelerin koruyuculuğu oldu.
Suriye’de işlerin destekledikleri güçlerin aleyhine döndüğünü görenler, İdlib’deki kimyasal saldırı senaryosunu uydurmuştur. 2013 yazında denedikleri ve sonuç alamadıkları oyunun kötü bir tekrarıdır.
ABD’nin son füze saldırısı İdlib’de yaşananlara bir tepki değildir. İdlib’de bu füze saldırılarının hazırlığı yapılmış, dünya medyasına sunulan görüntülerle bahane yaratılmıştır. O görüntülerden bir gün önce “yanlışlıkla” duyurusunu yaptıkları medya kampanyası saldırının hazırlığıdır.
Çaresiz Erdoğan, bir kez daha bu durumdan kendine görev çıkartmaya kalkışmaktadır. Erdoğan, Suriye halkının baş düşmanıdır. Katliamlar, çocuk ölümleri ve halkın yaşadığı acıların baş müsebbibidir.
Erdoğan, kanlı bir Suriye macerası ile kendi sonunu geciktireceğini zannediyorsa yanılıyordur. Böyle bir denemenin olası sonucu, kendi sonuna ülkeyi ortak etmek, kendimi kurtaracağım derken ülkeyi de ateşe atmak olur.
Erdoğan’ın bu sırada bir kez daha bölgenin en karanlık gücü olan siyonist İsrail yönetimi ile kaderini birleştirdiğini halkımızın dikkatine sunuyoruz. “One minute” şovuyla çıkılan yolda bir kez daha varılan yer İsrail’le aynı koroda yer almaktır.
Yaşanan ABD’nin kanlı bir güç gösterisidir. ABD yönetimi örneğin Erdoğan’ın bu kanlı oyunda yer almak istemesini memnuniyetle karşılayabilir. Suriye halkının düşmanlarının nereye kadar gidebileceğini, neleri deneyebileceklerini belirleyecek olan ise ABD saldırganlığının karşısına halkların öreceği duvar olacaktır.
Emperyalizm insanlığa bir gelecek sunmuyor çünkü kendi geleceği karanlıktır. Sömürüye ve zulme dayalı dünya sisteminin çok boyutlu bir kriz yaşadığı ortadadır. Bu krizde, emperyalist odakların dünya halklarına dönük düşmanlıklarına, kendi aralarındaki çelişki ve çatışmalar eşlik etmektedir. Tüm bunların bir insanlık krizine dönüşmemesi bu kirli sistemin karşısına dikilenlerin başarısına bağlıdır.
İlan ediyoruz: Aklınızdan bile geçirmeyin. İktidar çetesi için artık “mutlu son” ihtimali kalmamıştır. Yaklaşan sonunuzun ülkeyi de ortak ettiğiniz bir felakete varmasına neden olmayın.
Halkımıza çağrımızdır: Savaş çığırtkanlarını susturun. Suriye halkının düşmanlarını tanıyın, onlar Ortadoğu halklarının tamamının düşmanıdır. Ülkenin kanlı maceralara itilmesine izin vermeyin, buna niyet edenleri cesaretlendirmeyin.
16 Nisan günü verilecek “Hayır” oyunun önemi artık daha da fazladır. Kanlı oyunlara son vermek için de Hayır!
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite
