Türkiye Komünist Partisi’nin 2018 Eylül’ünde düzenlediği “Emekçilere” konferansı doğrultusunda, sene başında açılmaya başlanan semt evlerinin bir yenisi bugün İstanbul Gazi Mahallesi’nde açıldı. Açılışa çok sayıda yurttaş katıldı.
Açılışa katılanları İrfan Ertel’in “Maden ve Metal işçileri” temalı resim sergisi karşıladı. Sergide maden işçilerinin çalışma koşullarına ve özellikle Soma faciasında hayatını kaybeden işçilere ve ailelerine yer verildi.
Semt Evinin açılışı, Yapıcılar müzik grubunun “Hoşgeldin” şarkısı ile başladı.
Açılışta ilk konuşmayı yapan TKP üyesi Duygu Polat, konuşmasında 15-16 Haziran Büyük işçi Direnişini selamladı ve Haziran direnişinde Gazi Mahallesi’nden destek veren yurttaşları andı.
‘İŞÇİLER MÜCADELE ETMELİ, SİYASETİN İÇİNDE OLMALI’
Açış konuşmasının ardından TKP İstanbul İl Komitesi Üyesi Zehra Güner Karaoğlu söz alarak 15-16 Haziran’ın önemi ve bu önemli tarihin bugüne devrettikleri hakkında açıklamalarda bulundu.
1970’te hak arayışlarına, ücretlere, yaşam koşullarına sahip çıkmak isteyen 100 bin işçinin gerçekleştirdiği büyük yürüyüşte mücadelenin nasıl örüldüğü ve örgütlendiğini tekrar hatırlatan Karaoğlu, günümüzdeki hak gasplarına, kazanımların işçilerin elinden alınmasına vurgu yaparak işçilerin siyasetin içinde yer alması ve mücadeleyi sürdürmesi gerektiğini vurguladı.
‘SEMT EVLERTİ TKP GÖNÜLLÜLER’İNE DAVET ÇIKARDIĞIMIZ YERLERDİR’
TKP Merkez Konseyi Üyesi Aydemir Güler ise konuşmasında örgütlenmenin bir aracı olarak Semt Evleri’nin önemine ve amaçlarına değindi.
14 Haziran 1970’te işçi temsilcilerinin toplanıp karar almaları ve bu kararları kimseye vekalet vermeden kendi güçleriyle uygulamaya sokmalarının önemini vurgulayan Güler, günümüzde de işçilerin daha örgütlü, direngen ve güçlü olmaları gerektiğini belirtti. Mücadelede esas olanın süreklilik olduğunu, devamlılığı olmayan mücadelenin yalnızca kitaplara hapsolacağını ifade eden Güler, bugün TKP’nin tüm mücadelesini geçmişte kazanılmış cumhuriyet, laiklik ve ilericilik gibi zeminlerin üzerine kurduğuna dikkat çekti.
Açılan Semt Evleri’nin bu sürekli mücadelenin önemli bir uğrağı olacağını belirten Güler, önümüzdeki dönemde İstanbul’da pek çok mahalle ve sokakta semt evlerinin açılması hedefiyle harekett ettiklerini vurguladı. Özellikle emekçi mahallelerinde emekçilerin bir mücadele ağı örgütlemesi gerektiğine değinen Güler, işçi sınıfının en büyük hatası olan örgütsüzlüğün ve düzen içi pazarlıkların geride bırakılması, memleketin vicdanının çoğalması gerektiğini ifade etti.
‘LİSELİYİZ, İŞÇİYİZ, GENCİZ VE GELECEĞİN SESİYİZ’
Aydemir Güler’in ardından etkinliğin son konuşmasını Solcu Liseliler adına genç bir öğrenci yaparak, sınav baskısı, genç işçiler ve liselilerin sorunlarına değindi.
Sistemin, bir kaç saatlik sınavlalarla gençlerin geleceğini kararttığını belirten liseli öğrenci, sınav dönemlerinin baskısı ya da iş bulamama korkusuyla intihar eden arkadaşlarını andı. Liseli öğrenci, gençlerin sadece seçim dönemlerinde hatırlandığı ve sorunlarına cevaben boş vaatler verildiğine dikkat çekerken, ancak artık gençliğin “bu yalanlara inanmayıp kötünün iyisini seçmek zorunda olmadığını” vurguladı.
Konuşmaların sonrasında sırasıyla Ufuk Karakoç, Süleyman Can Aslanyürek ve Yapıcılar grubu şarkılarıyla sahne aldılar.
