CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün Maltepe Belediye Başkanı ve bu ilçeden gelen yurttaşları ağırladığı görüşmede Maltepe Belediyesi temizlik işçilerinin geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirdiği iş bırakma eylemine değindi.
Değindi ve neler demedi…
Sendikalar başının üstündeymiş, ona hiç itiraz etmiyormuş.
Ama işçi “bütün parayı bana verin, Maltepelilere hizmet etmeseniz de olur” derse ona “dur” dermiş.
Belediye başkanlarından yüksek ücret alan belediye işçisi varmış.
Üstelik bu işçiye “çalış” diyormuşsun, çalışmıyormuş.
İstanbul, Erdoğan’ın hep dediği ‘çöp dağları’ noktasına taşınmak isteniyormuş.
Kılıçdaroğlu’na göre Maltepe Belediyesi temizlik işçisi bencil, açgözlü, yurttaşlara karşı sorumsuz… En yüksek ücretleri aldığı halde çalışmıyor, üstelik şehri kim bilir ne noktalara taşıma niyetinde…
Kimin söylediğini bilmesek, bu sözleri Tayyip Erdoğan’a ya da herhangi bir başka gerici partinin liderine kolaylıkla yakıştırabiliriz.
Kılıçdaroğlu dünyaya patronların penceresinden bakmaktadır. İşçilere yönelik hukuksuzluğun ayyuka çıktığı bu düzende faturayı işçiye çıkartan her siyasetçi patronların emrindedir.
CHP’nin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 696 sayılı KHK kapsamında belediye şirketine geçirilen Maltepe Belediyesi işçilerinin ne ücret aldığını biliyor mu?
Peki bu işçi kardeşlerimizin toplu sözleşmeden doğan haklarının dokuz aydır verilmediğini?
Ücret zamlarının yansıtılmadığını?
Geçmiş aylara ait farkların verilmediğini? Sözleşmede belirtilenden fazla mesai yapmaya zorlandığını?
Tüm bunları bile bile işçileri tuzu kuru asalaklar olarak resmetmek, Maltepeli yurttaşlarla karşı karşıya getirmek, üstelik bir de komploculukla itham etmek açıkça işçi düşmanlığıdır.
Burada ne bir dil sürçmesi ne bir yanlış anlama söz konusu olabilir.
KHK’yla geçiş yapan işçiler yalnızca Maltepe’de değil, CHP’nin pek çok belediyesinde hak gasplarıyla karşı karşıyadır.
Daha dün Ankara’nın Çankaya Belediyesi’nde çalışan güvenlik görevlisi bir işçi kardeşimiz geçim sıkıntısı nedeniyle yaşamına kendi elleriyle son vermiştir. Her gün yeni bir intihar veya iş cinayetiyle canından can eksilten işçi sınıfımız iş patronlara gelince iktidarın da muhalefetin de nerede durduğunu açıkça görmektedir.
Son olarak…
“Belediye başkanından yüksek ücret alan işçi var” diyen CHP başkanı, Ataşehir’in başına geçirdiği Battal İlgezdi’nin kaç yüz dairesi olduğu hakkında bir fikir sahibi mi?
Kılıçdaroğlu, İstanbul’a kurtarıcı diye bulduğu kişinin adını taşıyan inşaat şirketinin Beylikdüzü’nde ayda kaç daire sattığını biliyor mu?
Kimse kusura bakmasın, gerçekler onları görmezden gelmek isteyenler için acıdır: AKP kadar olmasın CHP’nin büyük kentlerdeki belediye yönetimlerine aday olanlara ilk sorulan soru budur: Rantı dağıtmaya hazır mısın?
CHP’de siyaset yapanlar hangi sınıfa hizmet edeceklerini seçmekte özgürdür. İsteyen patronlara hizmet etmeyi seçebilir. Ekseri örnekte olduğu gibi…
Ama işçi düşmanlığını halkçılık diye yutturma özgürlüğünü kimseye tanımıyoruz, tanımayacağız.
Türkiye Komünist Partisi
