Ama ülkenin başına çöreklenmiş suç şebekesi bu iki insanı sorgusuz sualsiz atıverdi işlerinden. Arkasına aldığı OHAL yetkileriyle, nasıl metal işçisinin, cam işçisinin grevini yasaklıyorsa; nasıl kendine yandaşlık yapmayan gazetecileri hapse atıyorsa; nasıl kendine biat etmeyenleri haksız-hukuksuz uygulamalarla sindirmeye çalışıyorsa, onları da attı işlerinden.
Nuriye ve Semih’se bu zorbalığa boyun eğmek, kabullenmek yerine seslerini yükselttiler, itirazlarını büyüttüler.
Bu cadı avı karşısında adalet yolu kapalıysa, söz hakkı tanınmıyorsa, bir savunma bile yapmalarına izin verilmiyorsa; FETÖ bahanesiyle yapılan karşı-darbeye boyun emek zorunda değiliz, dediler.
16 Haziran Cuma günü Nuriye ve Semih’in açlık grevi 100. gününe girdi. Hayatları tehlikede.
Nuriye ve Semih sadece bunca yıllık emeklerini savunmak için, sadece kendi geçim dertleri için değil, aynı zamanda onlar gibi olan ve KHK ile işlerinden atılan onbinlerce kamu emekçisi için de, AKP iktidarında ne kadar hukuksuzluk, adaletsizlik varsa onlara karşı da direncin simgesi oldular.
AKP ve onun başındaki zat, bu ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetebileceğini sanıyorsa çok yanılıyor. Karşısında bulacağı insanlık onuru ve işçi sınıfıdır. Bu ikisi artık aynı şeydir. Emeğine sahip çıkmayan onurunu da kaybeder, ve sadece emeğiyle geçinenler onurla yaşayabilir.
İktidarı uyarıyoruz. Nuriye ve Semih’in başına gelecek bir kötülüğün altında kalırsınız. Bu bir emek ve haysiyet savaşıdır. Başta onların, sonra da haksız hukuksuz işinden edilen tüm emekçilerin işlerini iade edin. Bu savaşı siz kazanamazsınız!
Nuriye ve Semih’in açlık grevinin 100. gününde, halkımızı bugün saat 19.30’da Kadıköy Süreyya Operası önünde yapılacak eyleme katılmaya çağırıyoruz!
TKP Genel Merkez
16 Haziran 2017