31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan yerel seçimlerde oy pusulalarında “Paranın Saltanı Varsa Halkın TKP’si Var” diyen Türkiye Komünist Partisi de yer alacak.
“İnsanın insanı sömürmediği bir düzen kuralım” diyen Türkiye Komünist Partisi, çaresizliğe mahkûm edilmek istenen halkın sahte çözümlerin peşinden sürüklenmemesi, insanca bir yaşam için tek seçenek olan sosyalizm doğrultusunda ağırlık koyması için yerel seçimleri en etkili şekilde değerlendirecek.
Her seçim dönemi ülkemizde süregiden her şey tartışmaya açılıyor, aslında birbirinden farkı olmayan, gitgide birbirine benzeyen bir sürü siyasi parti birbirini suçlamaya başlıyor.
Biri bir diğerinin gitmesi için, öbürüyle birleşip aslında eskiden bir diğer partiden aday olan bir başkasını, “hadi birleşelim ve o diğer partinin kazanmasını engelleyelim” diyerek şimdi bu partiden aday gösteriyor…
Çok karmaşık değil mi?
Ve bir o kadar çözümsüz…
Seçim nedir?
Bir ülkede seçimler neden yapılır?
Seçtiğimiz veya desteklediğimiz kişi ve/veya kurumlardan ne bekleriz?
Birbirine benzeyen bir sürü parti arasından seçim yapmak bize ne sağlar?
Ülkede yaşanan sorunların çözümü ya da çözümsüzlüğün büyümesi yalnızca seçimlere mi bağlıdır?
Belli ki zaman geçtikçe ülkemizde bu sorulara yanıt arayan insanların sayısı azalmış. Sorun, umudunu kesen, çaresizliğe alışan, bir değişim beklemekten uzak insanlarda, ailemizden kişilerde, arkadaşlarımızda ya da öğretmenlerimizde değil.
Sorun, ülkeyi bu karanlık noktaya getiren, insanlarla dalga geçen, ülkeyi karanlığın dibine çeken bu düzenin kendisinde.
Bu ülkenin genç insanları için durum farklı mı? Hayır.
Alışmak, kanıksamak… Eğitim görürken bir yandan çalışmak zorunda olmaya, üniversitelerde bilimin, sanatın yok edilmesine, yurtlarda yer bulamamaya, yaşadığımız mahallede kiraların katlanarak artmasına, okullarımızda kütüphaneler kapatılırken sürekli yeni camilerin inşa edilmesine, bir gün hiç beklemediğimiz bir anda en sevdiğimiz öğretmenlerimizin okuldan uzaklaştırıldığını öğrenmeye, kitap fiyatlarının yüksekliğine, gidecek lise bulamayıp imamlık eğitimi almak zorunda kalmaya…
Bu sorunların ülke siyasetindeki gelişmelerle ilgisi olmadığını söyleyebilir miyiz? Hayır.
31 Mart’ta yerel seçimler yapılacak. Her seçim öncesinde “bu seçim çok önemli” deniyor, böyle dendikçe seçimler bizler için daha anlamlı hale gelmiyor, tersine bu sözlerin inandırıcılığı her geçen gün biraz daha azalıyor. Öte yandan 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde üniversiteli, liseli, çalışmak zorunda kaldığı için eğitim göremeyen, hem okuyup hem çalışan yüzbinlerce genç insan bu gülünesi tablo karşısında bir tavır belirlemek zorunda olacak.
Çaresizliğe, umutsuzluğa, “bundan başka çıkar yol yok, hadi bir şundan kurtulalım, sonra bundan da kurtuluruz” diyenlere artık bu defa karnımız tok deme zamanı geldi.
Oylarımızı geleceğimiz için veriyoruz, mücadelemizi gençliği temsil eden Parti’de birleştiriyoruz!
Gençlik önemli. Tarih boyunca tüm ülkelerde genç nüfus hep önemli olmuş; ülkenin geleceği konuşulurken gençlere misyon biçilmiş ve ülke gençlerine bakarak umut beslemiş.
Umut beslenen, misyon biçilen, bu ülkenin geleceği olan genç insanların bu defa her biri aynı olan bu oyunbazlara cevap verme yükümlülüğü var.
Bu ülkenin genç insanları, bu çıkışsız, sonu görünmeyen, sömüren ve aldatan düzenin dimdik karşısında duracak ve birlikte mücadele edecek.
Bu ülkenin genç insanları, emekçiler ile birlikte gericiliğin bayrağını yere çalacak, eşitlikçiliğin, özgürlüğün, yurtseverliğin, aydınlanmacılığın savunuculuğunu yapacak ve bu değerler için, geleceğimiz için örgütlenecek.
Bu ülkenin genç insanları, liberal, milliyetçi ya da dinci siyasetin karşısında ilkeli, kararlı ve tutarlı bir tutum alarak solu temsil edecek, insanca bir yaşam için biricik seçenek olan sosyalizm için seçimlerde söz sahibi olacak.
Şimdiden söyleyelim:
Bu seçimlerde gençliğin sesi daha fazla duyulacak. Gençliğin mücadelesi okullarda, kentlerde, çalıştığımız iş yerlerinde daha fazla görülecek
Yükselteceğiz sesimizi, “biz de buradayız” diyeceğiz, “yeter artık hep aynı oyun biz çok sıkıldık, siz sıkılmadınız mı” diyeceğiz?
Hepiniz aynısınız, 31 Mart’ta karşımıza çıkan pusulada size benzemeyen tek bir Parti var.
Bu ülkenin size benzemeyen gençleri de, bu seçimlerde o parti ile birlikte olacak, o partiye oy verecek, hatta o partiden aday olacak.
İşte o zaman daha iyi anlayacaklar, o çok övündükleri, reklam malzemesi yaptıkları genç insanların zokayı yutmadığını!
Oylar Türkiye Komünist Partisi’ne!
Gençler, 31 Mart seçimlerinde halkın temsilcisi olan TKP’den aday olacaklar ve TKP’ye oy verecekler. 31 Mart seçimlerinde bu ülkenin geleceği olan bizler, ülkemizin geleceği ve kendi geleceğimiz için, her biri birbirinin aynı olan partilerin yanında değil, komünistlerin yanında olacağız.
Sömürünün olmadığı, emeğe, bilime, sanata kıymet verilen, geleceğimizin aydınlık olduğu bir düzen mümkün.
Bu umudu ve mücadeleyi büyütmeye ve örgütlemeye çağırıyoruz: Gençlik siyasete, oylar halkın temsilcisi Türkiye Komünist Partisi’ne!
