Haftalık siyasi gazete Boyun Eğme’nin 181. sayısı yarın ”Kim bu Suriyeliler?” manşetiyle çıkıyor.
Gazetenin manşetinde yer alan değerlendirmede şöyle deniliyor:
Kim bu Suriyeliler?
“İşimizi, ekmeğimizi elimizden alıyorlar. Devlet bizi beslemiyor da onları besliyor. Şımarıklar, çoluğa çocuğa musallat oluyorlar. Pisler, ülkemizi de kirletiyorlar. Tembeller, sağda solda dileniyor, hırsızlık yapıyorlar. Biz iş bulamazken bunlar ucuza çalışmaya razı oldukları için işleri kapıyorlar. Üstelik AKP hepsine kimlik verip seçimlerde oy kullandıracak! Biz ki, Kurtuluş Savaşı vermiş bir milletiz, bunlar kendi ülkelerinde kalıp savaşmak yerine kaçmış. Ayıp!”
Son günlerde daha sık duymaya başladığımız görüşler bunlar.
Gerçekleri yansıtıyorlar mı? Bakalım…
Bu sayıda Suriye gerçeklerini kuşbakışı göstermek istedik.
Bütün çekikgözlüler Çinli, bütün Suriyeliler aynı mı?
Ülkemizde şu anda 3,5 milyonu aşkın Suriyeli göçmen ve sığınmacı var. Türkmen ve Kürt kökenliler var aralarında. Genel olarak sünni kökenli müslümanlardan oluşuyorlar.
Peki hepsi aynı mı?
Sadece köken, kültür ve Suriye’deki durumları açısından değil, Türkiye’deki yaşamları açısından da büyük farklılıklar var aralarında.
Sokaklarda yaşadıkları, dilencilikle geçindikleri varsayılıyor ama çok sınırlı bir kısmı dışında Suriyeliler, ülkemizde işçi nüfusa katılmış durumda. Büyükçe bir kısmı çadırlarda değil evlerde, apartman dairelerinde yaşıyor. Çok kötü koşullarda ve çok kalabalık evlerde.
Aralarında islamcı cihat örgütlerinin şefleri de var. Lüks otomobiller, MİT’in koruduğu lüks apartman daireleri ve oteller onların emrinde mesela.
Ya da düz zenginleri var. Bir kısmı meslek sahibi olduğu için Türkiye’de tutunmayı başarmış ve para kazanmış, bir kısmıysa ülkesinden kaçarken “ganimet” toplamayı da becermiş.
3,5 milyon Suriyeli, her kalabalıkta olduğu gibi, çoğunlukla yoksul emekçilerden oluşuyor.
