ABD her zaman sömürünün cennetiydi
ABD kapitalizmi hakkında çok şey söylendi şimdiye kadar. Tekrara gerek yok, sınırsız gücünden yurttaşlarına sağladığı olanaklara, fırsatlar ülkesi olmasından çok farklı ülkelerden gelen milyonlarca insanın Amerikalı kimliği altında birleşmiş olduğuna kadar anlatılmayan kalmadı.
Oysa, ABD zenginliğin olduğu kadar yoksulluğun da sınırsız olduğu bir ülkeydi.
ABD, uyuşturulmuş milyonların ülkesi olduğu kadar, ikiyüz yıla yaklaşan bir sınıf mücadelesi tarihi olan bir ülkeydi.
ABD’yi ayırdeden, tüm dünyanın kapitalistleri açısından “bir cennet” haline getiren, onun “bastırma” yeteneğiydi, “makyaj” gücüydü.
ABD’de işçiler, yoksullar, Afrika kökenli Amerikalar kadar, İspanyolca konuşan Amerikaların yerli halkları çok kere isyan etmiştir. Egemenlerin şiddetine, düzenin insafsız sömürüsüne isyanlarla doludur Amerikan tarihi. ABD’yi emperyalizmin güçlü merkezi haline getiren bunların yaşanmaması değil, bunları bastırmak için gerekli kaynaklara sahip olmasıdır.
Yoksulların siniri burnuna gelse de emperyalist Amerika’nın burada kaynayan kazanın sesini bastırmak için harekete geçirebildiği kaynakları vardır.
Bugün, ABD hem bu kaynakların sınırına gelmiş gibi görünüyor hem de birden çok noktada patlak veren kitlesel tepkilerle karşı karşıyadır.
ABD’de yaşanan büyük patlama geçtiğimiz 50 yılda sık sık yaşanmış olduğu şekilde bir “zenci ayaklanmasına” daraltılırsa söndürülebilir.
Öte yandan bugün asıl zor olan bu olacak gibi görünüyor. Siyahlar yaşadıkları haksızlıklarla ve zorbalıkla amansız bir mücadele veriyor ama nabzı asıl yükselten Amerikan kapitalizminin tüm yoksulların karşısına bir cehennem tablosuyla çıkması.