Kadına yönelik şiddet Türkiye’de ve tüm dünyada artarak devam ediyor.
Artan eşitsizlikler, geçim sıkıntısı, düzenin yarattığı adaletsizlik ve umutsuzluk toplumsal hayatı giderek katlanılmaz hale getirirken kadınlar çok yönlü bir şiddetin hedefi haline geliyor.
Türkiye’de düzenin kadın düşmanlığı, AKP gericiliği ile katmerlenerek, kadınların hayatını yaşanmaz kılıyor. Kadına yönelik şiddet siyasilerin diliyle, medyayla, dinci gericiliğin toplumsal alana yayılmasıyla her gün daha fazla özendiriliyor, olağanlaştırılıyor. İçişleri Bakanı’nın kadına şiddet uygulayan suçluları sanki haylaz çocuklarmış gibi “ayıptır, bir daha yapmayın” diyerek mahçupca kınadığı, AKP’li siyasetçilerin demeçleri ile şiddeti meşrulaştırdığı Türkiye’de, haliyle hukuk sistemi de işlemiyor. Alınması gereken önlemler ve caydırıcı cezalar kolluk kuvvetleri ve yargı eliyle sündürülüyor, etkisizleştiriliyor. Öngörülen cezalar sudan bahaneler ve iyi hal indirimleri ile budandıkça failler cezasız kalıyor. Kadına yönelik şiddet, beslenen, teşvik edilen ve sonu gelmeyen bir sarmala dönüşüyor.
Kısacası bu düzen, kadına yönelik şiddeti azaltmak istemiyor. Tersine şiddeti her an ve farklı şekillerde besliyor! Pandemiyi bile bunun vesilesi haline getiriyor!
Zengin kapitalist ülkeler de dahil, pandemide evde kalma süresi uzayan kadınlar için şiddetin dozu giderek artıyor. Evde çalışmak, işleri evden yürütmek zorunda kalan kadınların üstüne, okula gidemeyen çocukların eğitimi, bakımı ve artan ev işleri yükleniyor. Kriz bahanesiyle işten çıkarmalar artıyor, çalışma süreleri uzuyor. Kadınların ücretleri azalıyor, borçları artıyor. Sömürü katlanıyor.
Açık ki kadınlara yaşam hakkı bile tanımayan bu düzen, eğitim ve sağlık hizmetini de sürdüremiyor. Hastalanan, tükenen, yoksullaşan emekçi kadınlar için insanca bir yaşamın esamesi okunmuyor.
Komünist Kadınlar, işte bu yüzden, emeğimizi sömüren, canımıza kasteden bu düzenden kurtulmak için mücadele ediyor. Sadece evde kocadan, işyerinde patrondan gelen şiddetle değil, iktidarın adalet sistemiyle, siyasilerin dilinden tüm topluma yansıyan kadın düşmanlığıyla da hesaplaşıyor!
Komünist Kadınlar, Türkiye’nin boyun eğmeyen kadınlarını şiddeti üreten ve meşrulaştıran bu düzenle mücadeleye, foyası açığa çıkmış bu düzeni sonlandırmaya ve insanca yaşayacağımız bir ülke kurmak için örgütlenmeye davet ediyor.
Şiddetsiz bir yaşam ve sömürüsüz bir dünya mümkün!
Yaşasın dayanışma, yaşasın kadınların mücadelesi!
Komünist Kadınlar