AKP’li cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çocuk istismarının önlenmesine yönelik yapılacak düzenlemeler kapsamında zinanın da ele alınması gerektiğini söyledi. Toplumun manevi değerleri, inancımızın gerekleri, milletin değerleri söylemi arkasında çocuk istismarları ve “zina”yı aynı potaya koyan, bu vesileyle “zina”yı yeniden ceza hukukunun konusu haline getirmeye niyetlenen AKP ayıbı ayıpla, gericiliği gericilikle örtmeye çalışıyor!
AKP’nin çocuk ve kadın suçları dosyası kabarıktır. Türkiye’de son 10 yılda çocuk istismarı vakalarının sayısı tam 7 kat arttı. Her 4 tecavüz davasından birinde mağdur bir çocuk. Her ay yüzlerce çocuk istismar nedeniyle Adli Tıp Kurumu’na gönderiliyor. Hastaneye gebe olarak başvurup polise bile bildirilmeyenler de cabası.
İstanbul’da bir hastaneye gebe olarak başvuran ve bildirimi yapılmayan çocuklar skandalından sonra, istismar mağduru çocukların şimdi de soruşturma travması yaşamasına göz yuman AKP bürokratları, hiçbir utanç belirtisi göstermeksizin makamlarını işgal etmeye devam ediyor. İstismara uğrayan çocukların istismarcısı ile aynı evde yaşamasına bile engel olmayan AKP’nin aklına ancak müftülere nikah yetkisi vermek, istismarcılığı defalarca tescillenmiş Ensar gibi kurumlara fon sağlamak geliyor.
Adli kurumlara yansıyan cinsel istismar vakalarının faillerinin yüzde 60’ı takım elbise giymek, namaz kılmak gibi iyi hal ve saygın tutumlar nedeniyle ceza almadan serbest bırakılırken, AKP kimyasal hadım gibi çağ dışı ceza yöntemleriyle, idamı geri getirme sansasyonel açıklamalarıyla günü kurtarmayı deniyor. İstismarı önlemeye yönelik nasıl bir düzenleme yapıldığını ortaya koymuyor; ama toplumsal yaşamda dinci baskıyı artırmanın, insanların nasıl yaşadığına karışmanın hiçbir fırsatını kaçırmıyor.
Erdoğan’ın temsil ettiği düzen, sayısız çocuğun geleceğini karartan “tacizler vesaire” diye genellenen suçların, şikayet edilen toplumsal çürümenin bizzat sorumlusudur İstismar ve tecavüz nedenlerini ortadan kaldırmak yerine suçun cezasını arttırmakla, zinayı öne sürerken ”keşke zamanında AB’yi dinlemeseydik” diyerek emperyalizmle işbirliğini saklamakla aklanamaz.
Bir kez daha hatırlatıyoruz: Çocuk istismarları, tecavüzler dozu son on beş yılda her gün yükseltilmiş olan gericilikle ilişkisi görülmeden önlenemez! Kadınla, çocukla derdi bitmeyen bu iktidardan tecavüzleri önlemesi beklenemez! Gericilik bir toplumsal değer üretemez!
Bu düzenin insanlığa karşı işlediği suçların boyutu, çirkinliği ortadadır. Kimsenin bu suçu örtmeye hakkı yoktur ve örtemez de. Türkiye Komünist Partisi her gün kabaran bu suç dosyasının kapanmasına izin vermeyecek, düzenin sahiplerinden suçlarının hesabını soracaktır!
