Türkiye Komünist Partisi ve Yunanistan Komünist Partisi’nin düzenleyiciliğini üstlendiği Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Olağanüstü Toplantısı öncesi Çalışma Grubu toplantı hazırlık çalışmalarını tamamladı.
En son Çeşme’de toplanan Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri pandemi koşulları nedeniyle 22. Toplantıyı 2022 yılına ertelemişti. 24 partinin katılımıyla 5-6 Kasım’da toplanan Çalışma Grubu Aralık ayında gerçekleşecek Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Olağanüstü Toplantısı’nın temasını “Uluslararası Ekonomik, Siyasi ve Askeri Gelişmeler; Komünist ve İşçi Partileri ile halkların mücadele deneyimleri; Küba ve Filistin Halkları ile yaptırımlara, komplolara ve emperyalist saldırganlığa karşı mücadele eden tüm halklarla dayanışma.” olarak belirledi.
Telekonferansta ayrıca Büyük Ekim Devrimi’nin yıldönümü vesilesiyle bir basın açıklaması ve Küba’yla dayanışma mesajı yayınlanması kararlaştırıldı. Basın açıklaması ve Küba’yla dayanışma mesajı şöyle:
Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı Çalışma Grubu Telekonferansı, Basın Açıklaması
Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı (IMCWP) Çalışma Grubu 5-6 Kasım 2021’de toplandı. COVID-19 salgınının ardından 22. Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı’nın 2022’ye ertelenmesi kararlaştırıldı.
Aynı zamanda, deneyimlerle ilgili görüş alışverişi, tartışma ve Komünist ve İşçi Partilerinin ortak faaliyetlerini güçlendirme ihtiyacını dikkate alarak, 10-11-12 Aralık 2021 tarihlerinde telekonferans biçiminde Olağanüstü IMCWP’nin düzenlenmesine karar verildi. Telekonferansın teması “Uluslararası ekonomik, siyasi ve askeri gelişmeler, Komünist ve İşçi Partilerinin ve halkların mücadelesinden elde edilen deneyim, Küba, Filistin halkı ve yaptırımlara, entrikalara ve emperyalist saldırganlığa
karşı mücadele eden tüm halklarla dayanışma” olarak belirlendi.
Çalışma Grubu’nun yüz yüze toplantısının, epidemiyolojik veriler ve ilgili sağlık protokollerinin izin vermesi halinde 2022 baharına kadar yapılmasına da karar verildi. Çalışma Grubuna katılan Partiler, 104. yıl dönümü münasebetiyle Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin dünyayı sarsan bir olay olarak tarihsel önemini vurguladılar; 20 yüzyılda daha adil bir toplum inşa etme yolunda, işçilerin ve halkların devrimci ve ilerici kazanımlarının temellerinin Devrimin kızıl bayrağı altında atıldığına işaret ettiler.
Dünyanın ilk sosyalist işçi devleti olan Sovyetler Birliği, tarihsel olarak kısa sürede eşi görülmemiş kazanımlar elde etmeyi başardı, uluslararası komünist ve işçi hareketinin gelişmesine ivme kazandırdı, faşizmin yenilgisine belirleyici bir katkıda bulundu, ve diğer sosyalist ülkelerle birlikte barışın güvencesi oldu ve kapitalist ülkelerde işçilerin elde ettiği kazanımlar konusunda, ulusal kurtuluş hareketlerinin başarılarına ve sömürgeciliğin çöküşüne katkıda bulundu.
Halihazırda çeşitli taraflarca yapılmış analizleri dikkate alarak, SSCB’nin dağılmasına yol açan sebepler ve hatalar hakkında araştırma ve doğru sonuçlara varma sorumluluğunun yanı sıra tarihin tahrifine ve anti komünist yalanlara karşı çıkma görevine sahibiz.
20. yüzyılın sonunda meydana gelen karşı-devrimci değişimler, Ekim Devrimi’nin tarihsel önemini ve SSCB’nin katkısını ortadan kaldırmamaktadır. Sosyalizm, kapitalist sömürü ve emperyalist barbarlık yüzünden çekilen acılara cevaptır; bugün ve yarın için bir gerekliliktir.
Küba ile Dayanışma Mesajı
¡No Pasaran!
62. yıl dönümüne yaklaşan Küba Devrimi, sınıf mücadeleleri tarihinde bir dönüm noktasıdır. Bağımsızlık, eşitlik, özgürlük ve adalet için savaşan Küba halkı, bunların hepsini sosyalizm ve devrim bayrağı altında başarmıştır.
Devrim, yıllarca süren emperyalist ablukanın ağır sonuçlarına rağmen, Kübalıların genç kuşaklarının eğitim, sağlık, bilim, kültür, sanat ve spor haklarından tam anlamıyla yararlanmasını ve tüm boyutlarıyla onurlu bir yaşam sürmesini sağlamıştır.
Enternasyonalizmin rehberliğinde hareket eden, yoksulların yardımına koşan, hastaları iyileştirmeye çalışan binlerce Kübalı, insanlığın gururu haline gelmiştir.
İşte tam da bu nedenle kapitalist barbarlık ve onun şu anki kalesi olan ABD, kendisinden birkaç mil uzakta böyle bir ülkenin varlığına tahammül edememektedir. ABD bu yüzden onlarca yıldır Küba’ya saldırmaktan vazgeçmedi. ABD’deki gerici işbirlikçilerin yardımıyla Devrim’e diz çöktürmek için doğrudan ve dolaylı her türlü saldırıya geçildi. Yenilmesine ve komplolarının ortaya çıkmasına rağmen ABD yönetimi, en ufak bir utanç duymadan saldırılarına devam etti. ABD gibi, kendi insanının yaralarını saramayan, binlerce evsizin sığınacak yer bulamadığı, insanların günlerce elektrik kesintisi yaşadığı, beyaz olmayanların ölüm tehditleri almaya devam ettiği bir ülke, dünyaya “demokrasi dersi” vermeye kalkışmamalıdır.
Karşı-devrimcilerin yıkıcı faaliyetleri, Devrim’in iç düşmanları ve onların dış destekçileri olan karşı devrimcilerin yıkıcı eylemleri şimdi farklı bir biçimde saldırılarını sürdürüyorlar. Küba devletine ve liderlerine yönelik bir komplo olduğu ortaya çıkan 11 Temmuz’daki sözde protesto gösterilerinin ardından aynı unsurlar yeni bir gösteriye hazırlandıklarını açıkladılar.
15 Kasım’da yapılması planlanan sözde protesto gösterilerinin asıl niyetini biliyoruz. Tamamen ABD destekli bu eylemlerle ülkeyi istikrarsızlaştırmaya ve böylece devlete karşı bir müdahalenin önünü açmaya çalışıyorlar. Ne Küba halkı ne de dünya devrimcileri bu komploya geçit vermeyecektir.
Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı (IMCWP) Çalışma Grubunu oluşturan Komünist ve İşçi Partileri olarak, ABD’nin Küba’ya yönelik ablukasının derhal sona erdirmesini talep ediyor ve Küba Komünist Partisi ve Küba halkı ile enternasyonalist dayanışmamızı ifade ediyoruz.
Küba’ya yönelik her türlü müdahaleye, darbe ve sabotaj girişimlerine veya “yumuşak darbe”ye karşı olduğumuzu beyan ederiz. Bu hedeflerin peşinden giden herkes, er ya da geç başarısız olacaklarını bilmelidir. Küba halkı asla teslim olmayacak; alın teriyle, kanıyla yarattığı Devrim’in ve Sosyalist Cumhuriyet’in gericilerin eline düşmesine asla izin vermeyecektir. Dünyanın her yerinden komünistler ve Küba dostları bu adanın onurlu insanlarının yanında olacaklardır.
Bu bağlamda tüm Komünist ve İşçi Partilerini Küba Komünist Partisi’nin 12-15 Kasım’da Küba’yla dayanışma eylemleri düzenlenmesi çağrısına sahip çıkmaya çağırıyoruz.
¡No Pasaran!
¡Patria o Muerte!
¡Venceremos!