Mahallelilerin semt evi açılışına yoğun ilgi gösterdiği görüldü. Açılış konuşmasında Türkiye Komünist Partisi Maltepe Örgütü adına söz alan Hıdır Naki Şeker, “Semt evimiz ülke genelinde hızla çoğalan, işçi ve emekçi mahallelerinde ardı arda açılan ortak akıl, ortak irade ürünü ile varlığını sürdürüp açıldığı her yerde umudu, emeği, laikliği, bilimi örgütleyerek karanlığa karşı mücadele edecektir. Ülkemizin karanlıkla boğuştuğu bu dönemde, bizler, bizim gibi düşünen insanlarla bir araya gelmeye, onlarla birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Pandemi koşullarında halkı evlere tıkan, ceza kesen, işsiz bırakan, açlıkla terbiye etmeye çalışan iktidara da yan yana nasıl gelinir göstereceğiz. Konuşmamı yoldaşımız Komünist Nâzım’ın dizeleriyle bitirmek istiyorum:
Türkiye işçi sınıfına selâm!
Selâm yaratana!
Tohumların tohumuna, serpilip gelişene selâm!
Bütün yemişler dallarınızdadır.
Beklenen günler, güzel günlerimiz,
ellerinizdedir.”
Açılış konuşmasının ardından Maltepe Kadın Dayanışma Komitesi adına söz alan Başak Yılmaz Çoban, “Biz Maltepe’de Kadın Dayanışma Komitesi’nin kuruluşunu ilan ettiğimiz 25 Ekim 2020’den bugüne hiç durmadan çalışmaya ve çoğalmaya devam ettik. Biz bir araya gelip kendi komitelerimizde, dayanışma meclislerimizde örgütlülüğümüzü büyüttükçe, biz emekçi kadınlar olarak kadınların sözleşmeler ile sınırlanamayacak tüm hak taleplerinin peşine düşecek gücü ve cesareti kendimizde bulacağız. Maltepe’de Kadın Dayanışma Komiteleri’nin somut olarak yaptığı işlerden ve yakın vadede
yapacaklarımızdan da bahsetmek isterim. Öne çıkan konulardan en acil olanı, çocukların eğitim hakkından mahrum kalmasıydı. Bu durum aynı zamanda kadınların evdeki iş yükünü de katlamaktaydı. Bunun üzerine hem çocukların eğitimlerini desteklemek hem de mahallemizdeki kadınlarla dayanışmak için eğitim etütleri organize ettik. Beş aydır tüm önlemleri alarak dayanışma etütlerini devam ettiriyoruz. Bu yıl sınava girecek çocuklar ve aileleri için psikiyatrist dostlarımızın katılımı ile toplantılar gerçekleştirdik, Maltepe'de özelikle emekçi mahallelerde artan madde bağımlılığı başlığında bir araya geldiğimiz toplantılar yaptık ve neler yapabileceğimizi konuştuk. Zümrütevler Semt Evi’nin açılmasıyla birlikte ise; çeşitli enstrüman atölyeleri, toplumcu sağlık eğitimleri, film gösterimleri, çocuklar için resim/seramik atölyeleri, okuma yazma bilmeyen kadınlar için okuma yazma kursları ve müzik dinletileri düzenleyeceğiz. Bunları hep birlikte gerçekleştireceğiz. Maltepe ve Zümrütevler Mahallesi söz konusu olduğunda bir konuya daha değinmeden geçmek olmaz. O da Maltepe Belediye işçilerinin geçtiğimiz şubat ayındaki grev süreci. Diğer tüm belediyelerden daha uzun ve zorlu bir grev sürecinin üstesinden örgütlülükleri ile geldiler. Kimin dost kimin düşman olduğunu göstermek açısından bu 6 günlük grev süreci çok öğretici oldu. Her fırsatta “emek en yüce değerdir” sözünü söyleyip işçilerin grevini kırmaya çalışanlara örgütlü güçleriyle yanıt verdiler. Bu dayanışmayı ve örgütlü gücümüzü daha da büyütmek, işçiden yana sürekli bir rüzgarın esmesini sağlamak için belediye işçileri nezdinde tüm emekçi kardeşlerimi Zümrütevler Semt Evi’nde dayanışmaya ve örgütlenmeye çağırıyorum”
Semt Evi’nin açılışında konuşma yapan TKP İstanbul İl Başkanı Senem Doruk İnam ise şunları söyledi:
“Semt evleri dışarıdan birilerinin gelip kurduğu sonra da ayakta tutmaya çalıştığı yerler değil aksine o mahallenin, mahalle sakinlerinin, çocuklarının, gençlerinin, kadınlarının el emeği göz nurudur. Semt Evi Zümrütevler’de de böyle kuruldu. İçinde yaşadığımız düzen her gün emekçilere daha karanlık bir tabloyu dayatıyor. Özellikle salgın günlerinde karşı karşıya kaldığımız karanlık tablodan birlikte olmadan, mücadele etmeden, dayanışmadan çıkmamız mümkün değil. Eğitim hakkı! Neredeyse 1 yıldır Türkiye’de bir kuşak genç eğitim hakkından mahrum kaldılar. Kimse sormuyor “çocuğun evinde bilgisayar var mı, laptop var mı, internet var mı?” diye. Semt evlerinde buna karşı mücadele edeceğiz. Eğer eğitim vermiyorlarsa çocuklarımıza, gençlerimize eğitimi biz burada dayanışarak örgütleyeceğiz. Bir işçi işinden haksız, hukuksuz yere atıldığında gideceğiz hep beraber o patronun kapısına dayanacağız. Bir işçi maaşını alamıyorsa, evine ekmek götüremiyorsa burada birlikte dayanışmayı örgütleyeceğiz. Bir gecede bir kararnameyle İstanbul Sözleşmesi’nin iptalini buyurdular. Kadınların yaşamasını sağlayan tek şey İstanbul Sözleşmesi değil ama bu büyük bir kazanım ve bu kazanımı kadınların elinden almış oldular. Kadına yönelik şiddet, taciz ve kadınların yaşamakta oldukları diğer sorunlara karşı semtevinde birlikte mücadele edeceğiz. Emekçi mahallelerinde en büyük sorunlardan biri gençlerin uyuşturucu bağımlılığıyla karşı karşıya kalması. Buna ihtiyaçları var. Gençliği uyutmak zorundalar, öfkelerini sindirmek zorundalar. Biz de bunu “Hayır!” diyoruz. Semt evlerinde uyuşturucuya karşı mücadele edeceğiz. Gericilikle ülkenin dört bir köşesini sarmaya çalışanlara karşı semtevleri aydınlanmanın merkezi olacak. Ne diyorlar Türkiye’de laiklik sorunu yok diyorlar. Yok öyle yağma! Türkiye’de laiklik sorunu var ve biz bu sorunu birlikte mücadele ederek çözeceğiz. Gericilerin karşısına hep birlikte dikileceğiz. Boyun eğmeyeceğiz. Bu düzen hepimizi yalnızlaştırmaya çalışıyor. Diyor ki “yalnızsın, kork, hareket etme, konuşma, konuşursan kafanı ezerim, bir araya gelme, yan yana gelemezsin.” Yok öyle şey! Biz korkmayacağız, yan yana geleceğiz, yalnız olmadığımızı bileceğiz, bizim gibi bu ülkede milyonlarca emekçi var, genç var, çocuk var, kadınlar var. Bir araya geldiğimizde emeğimizi sömürenleri al aşağı edeceğimizi biliyoruz. Semt evleri aydınlanmanın, dayanışmanın kalesi olacak. Bizi yalnız bırakmaya çalışan bu düzene karşı örgütlülüğün kalesi olacak. Hepimize kolay gelsin.”