Komünizm bu ülkede tutmazmış…
Komünizm bu topraklara yabancıymış…
Komünizm bu toplumda marjinalliğe mahkummuş…
Hadi oradan!
Komünizm insanlar arası eşitlik demek. Komünizm insanın insanı sömürmemesi demek. Komünizm kardeşlik, adalet, refah demek.
Bunlar mı bu ülkede tutmaz?
Komünistler laikliği savunur, bağımsızlığı savunur, aydınlığı savunur, bilimi savunur, doğayı savunur, insanı savunur.
Bunlar mı bu topraklara yabancı?
Komünist Parti emeğin, alınterinin, haklının, iyinin, güzelin yanındadır. Komünist Parti sanayileşmiş, güçlü, bolluk içinde bir Türkiye için uğraşır. Komünist Parti barışın, kardeşliğin, dayanışmanın, insanı insan yapan değerlerin sesidir.
Bunlarla mı marjinal olacak komünizm?
Geçiniz.
Halkı sömürdüler, yoksullaştırıp çaresizleştirdiler. Tamam.
Ülkeyi uluslararası tekellerin, NATO’nun, CIA’nın oyun alanına çevirdiler. Tamam.
Laikliği ortadan kaldırıp, cehaletle, akıl dışılıkla, hurafelerle her tarafı kararttılar. Buna da tamam.
Evet, bütün bunları yaptılar. Şimdilik.
Yaptılar ama insanı yok edemediler ya!
Eşitlik, özgürlük, laiklik, bağımsızlık ve diğer yüce değerleri bu ülkeden silemezler, silemediler.
Komünistlere kara çalmak için yıllarca “yıkıcı” deyip durdular.
Ama bir şeyi hesaba katmadılar. Çünkü onların düzeni ülkeyi öyle bir hale getirdi ki, halkımız artık “yıkmak” gerektiğini anlamaya başladı. TKP de bunu diyor: Bu köhne düzen yıkılmalıdır ki, yenisini kuralım.
Kötüyü, haksızı, adaletsizi, çirkini yıkacağız ve Türkiye’ye, halkımıza yakışanı kuracağız.
Ondan sonra bu ülkede sömürücülük, hırsızlık, işbirlikçilik, yobazlık tutmayacak.
Kötülük, zorbalık, adaletsizlik yurdumuza yabancılaşacak.
Bugünün siyaset simsarları, sağın bütün renkleri ve paranın borusunu öttüren partiler marjinalleşecek, yitip gidecek.
Yıllar önce, “biz komünistiz, kendimizi gizlemiyoruz, utanacak bir şey yapmadık, tersine düşünce ve eylemimizden gurur duyuyoruz” demiştik. Aradan zaman geçti, kök saldık, yayıldık, ülkenin dört bir yanında örgütlendik. Ülkenin aklı ve vicdanı haline geldik.
Artık Türkiye’yi aydınlığa çıkarma zamanı geldi. Şimdi bunu söylüyor ve halkımızı yanlışı yıkıp, doğruyu kurmaya çağırıyoruz.
Komünistler hakkında hep yalan söylediler.
Çünkü komünistlerin haklı olduğunu, iyiyi, güzeli savunduklarını biliyorlardı. Halkın çaresizliğine çare, özlemlerine tercüman, öfkesine ses olacaklarından korkuyorlardı.
Bu yalanı yüzlerine çarpıyor, meydan okuyoruz.
Biz yıkacağız diyoruz, onlar savunsunlar bakalım bütün bu adaletsizlikleri, yoksulu-işsizi bol düzeni, zorbalığı, yolsuzluğu, tacizi, tecavüzü…