Salgın ile mücadeleyi, salgının başından bu yana patronların lehine ve kendi çıkarları adına kullanan siyasi iktidarın son adımı, salgınla mücadele kapsamında siyasi faaliyetleri yasaklamak oldu.
14 Nisan tarihinden itibaren ülke genelinde uygulanacak iki haftalık kısmi kapanma tedbirlerine ek olarak çeşitli iller ve ilçelerde AKP eliyle tüm siyasi faaliyetler yasaklandı.
Valilikler ve Kaymakamlıklar aracılığıyla açıklanan “salgın tedbirleri” kapsamında; cadde, sokak, yol, park, umuma açık alanlarda miting, toplantı, gösteri ve yürüyüş yapma, stant açma, imza toplama, protesto eylemi, oturma eylemi, basın açıklamaları ve anma törenleri düzenleme, ayrıca ticari faaliyetler hariç olmak üzere el ilanı, broşür dağıtma, poster ve afiş asma 15 Mayıs 2021 tarihine kadar yasaklanmış oldu.
Tedbir kapsamında açıklanan bu önlemler halkın sağlığından çok AKP’nin toplum üzerinde kurduğu baskının süreklileşmesi anlamı taşıyor. İktidarın aldığı önlemlerin geçerliliğinin olmadığını son açıklanan veriler de göstermiş oldu. Türkiye’de illere göre haftalık vaka sayılarındaki artış hız kesmeden devam ediyor. Salgın kısıtlamalarının başından bu yana kendi siyasi faaliyetlerinde hiçbir kısıtlamaya uymayan, “lebaleb” kalabalıklarla toplantılar düzenleyen, açılışlar yapan iktidarın bugün bu siyasi yasakları gündeme getirmesi ise açık bir istismar örneği.
Salgın kısıtlamalarını fiili bir sıkıyönetim uygulamasına dönüştürmek, emekçi halkın zaten sınırlı olan siyasete katılım kanallarını tamamen kapatırken, AKP iktidarı ve temsil ettiği sermaye düzeninin çıkarlarına hizmet için kullanılıyor.
Salgınla birlikte daha fazla yoksulluk ve açlıkla karşı karşıya kalan, işsizlikle boğuşan güvencesiz milyonlarca emekçinin salgına karşı tedbirler bahanesiyle hakkını araması, sesini yükseltmesi patronlar lehine engellenmek isteniyor.
Tüm Türkiye’de salgın önlemleri kapsamında iki haftalık kısmi kapanma uygulaması yürürlükteyken, siyasi faaliyetlerin 1 ay süreyle yasaklanması, iktidarın ve patronların işçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a dönük bir önlem alma çabası içinde olunduğunun da kanıtı.
BE_20NISAN_Sayı_259