Gerekli önlemleri almamasına karşın “Benim ne sorumluluğum var” diyen bir patron ile enkaz altından çıkarıldığında “Çizmelerimi çıkarayım da sedyeyi kirletmeyeyim” diyen bir işçi eşit olabilir mi?
Acısını haykıran, karşılığında da polislerce yere yatırılıp, başbakanlık müşaviri tarafından tekmelenen maden işçisi ile tekmeyi atan o müşavir Yusuf Yerkel eşit olabilir mi?
Eşitliğin olmadığı bir ülkede, hukuk adil kararlar verebilir mi?
Yanıtını bildiğimiz sorular soruyoruz. Ve yüksek sesle eşitlik istiyoruz. Hukukta, siyasette, ekonomide eşitlik istiyoruz.
Ama eşitliği en çok, insan kalabilmek için istiyoruz.
Çünkü 301 madencinin acısını her gün yaşamak istemiyoruz. Onları okullarda, fabrikalarda, kütüphanelerde, gülen çocuk yüzlerinde anabilmek istiyoruz.
BOYUNEGME_Sayı309_17Haziran_siteye