Depremin dördüncü günündeyiz.
Deprem bölgesi merkezi otoritenin etkili müdahalesinden hala yoksun.
AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanları ve danışmanları yanlarında getirdikleri medya ordusuyla deprem bölgelerini ziyaret ediyor. İktidar kontrolün kendilerinde olduğu imajını oluşturmak istiyor ve iktidarın medyasına bakıldığında AFAD’ın çadır kentlerini, iş makinelerini, uzmanlarını görmek mümkün. Ama depremin üzerinden günler sonra ve artık iş işten geçince.
Üstelik bu görüntünün gerçek olmadığını gösteren yığınla veriyi gönüllülerimizden, sahadaki ekiplerimizden, bize bilgi ulaştıran yurttaşlardan düzenli olarak gün gün, saat saat alıyoruz.
Öte yandan birçok köyle henüz hiç temas kurulmamış olduğunu, TKP ekiplerinin ulaştığı Kahramanmaraş’ın, Antakya’nın, Adıyaman’ın, Malatya’nın bazı köylerinde gördüklerimizden ve duyduklarımızdan biliyoruz.
Telekomünikasyon firmalarının afet durumuna uygun yapılanmaya sahip olmadığını bir kez daha gördük. Sahadaki cihaz ve elektrik eksikliğinin ötesinde, bu firmaların kendi aralarında da koordinasyonun oluşturulamadığını biliyoruz. Bu eksikliği merkezi otoritenin kapatması ise mümkün değil. Çünkü böyle bir otorite mevcut değil.
Bütün bunların asıl nedeni telekomünikasyonda, lojistikte, enerjide, inşaatta piyasa kurallarının işlemesi. Bu kaynakların devletin elinde ve kontrolünde olmadığı durumda, devletin kurumları etkin çalışsa dahi istenen sonucu elde etmek ancak bir hayal.
Öyle ki, binlerce insanın yakınlarına ulaşmaya çalıştığı, yardım faaliyetlerinin organizasyonu için sağlıklı iletişimin gerektiği şartlarda bazı GSM operatörlerinin işleyen baz istasyonlarını diğer operatörle paylaşmayı reddettiği bilgilerini alıyoruz. Böylesine bir insani felaket dahi özel sektörün ahlaksızlığından bir şey eksiltmiyor.
Çok geç harekete geçirilen kaynakların akılsızca ve plansızca sevki sonucunda hazır insan gücümüzün amaçsızca oradan oraya sürüklenmesi devam ediyor. İzmir’den sağlık personelleri aktarıyor. Hastaneden büyük bir şov ile Antakya’ya gönderilmek üzere çıkarılan personelin bölgede nereye gönderileceği bilinmiyor. Çalışanlar deprem bölgesinde vardıkları yerlerde kendi aralarından sorumlular belirleyerek yol haritalarını belirlemeye çalışıyor.
Bölgedeki arama ve kurtarma faaliyetleri günler ilerledikçe yerini enkaz kaldırma çalışmalarına bırakıyor. Enkaz altında kalan insanlarımızın hayatta kurtarılma olasılığı dördüncü günün sonu itibariyle oldukça azaldı. Hayatta kalanlar ise yaşamak için bölgeyi terk etmeye başladı. Hatay ve Maraş illeri çıkışında araç trafiği giderek artıyor.
TKP’nin bölgede yürüttüğü dayanışma faaliyetleri bölgede artan insan kaynağımız ve lojistik destek sayesinde güçlenerek devam ediyor. Yüzlerce kişiden oluşan yerleşik ve mobil ekiplerimizle Hatay Antakya Armutlu’da bulunan kriz masası, Adana Türkan Saylan Parkı yakınındaki Toros Semt Evi, Adana Akkapı Çocuk Parkı yakınındaki Akkapı Semt Evi, İskenderun Gürsel Mahallesi Semt Evi, Gaziantep Şahinbey Güneykent Frida Kafe çaprazındaki Şehit Polis Mehmet Demir Parkı, Diyarbakır Huzurevleri Mahallesi Semt Evi, Kahramanmaraş Pazarcık, Kahramanmaraş Nurhak ve Osmaniye’deki dayanışma merkezlerinde çalışmaya devam ediyoruz.
TKP’nin Antakya Armutlu’da bulunan kriz masasına bugün de ülkenin birçok yerinden yola çıkan gıda, kışlık kıyafet, battaniye ve hijyen ürünleri gibi temel ihtiyaç malzemeleri ulaştırıldı. TKP büroları ve semt evleride halkın dayanışmasıyla toplanan yardım malzemelerinin yanı sıra birçok kurum ve kuruluş da topladığı yardım malzemelerini sağlıklı ve güvenilir bir şekilde dağıtılabilmesi için TKP kriz masasına teslim etti.
Kriz masasına ulaşan dayanışma malzemelerinin bir bölümü TKP kriz masasının koordinasyonunda civar köylere taşınırken, bir bölümü ise TKP ekipleri tarafından tır ve kamyonlarla Defne’nin Harbiye, Çekmece ve Dursunlu mahallelerine ve Samandağ ilçe merkezine ulaştırıldı.
Kriz masasında devam eden yemek servisinden depremzedelerin yanı sıra bölgede çalışma yürüten arama ve kurtarma ekipleri, askerler ve Mustafa Kemal Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık çalışanları da yararlandı.
Depremden kurtulan insanlarımızın ülkenin diğer şehirlerine doğru hareketinin giderek artacağını biliyoruz. Bu yolculuklar, yorgun ve acı çeken insanlarımızın geride bıraktıkları yakınlarının, evlerinin, yurtlarının hatırasıyla sonunu bilmeden çıktıkları zorunlu yolculuklar olacak. Günlerdir ülkenin diğer şehirlerinde dayanışma malzemelerinin toplanması, hazırlanması ve sevkinde gönüllü çalışan halkımızı belki de çok yakında bulundukları şehirlerde depremzedelerle dayanışmayı yükseltmek bekliyor. TKP kriz yönetimi, bir yandan deprem bölgesindeki varlığını insan kaynakları ve lojistik kaynaklar bakımından ihtiyaçlar doğrultusunda güçlendirmeye devam ediyor, diğer yandan ise sürecin gidişatını yakından izliyor ve gelecek ihtiyaçlara dair öngörüler ve müdahale senaryoları oluşturuyor.
Yaşamak ve yaşatmak için büyük bir azimle mücadele veren insanlarımızdan güç alıyor, bu güçle bizi tek kurtaracak olan şeyi, halkın örgütlü hareket etme yeteneğini artırmaya çabalıyoruz. Halkımızın gösterdiği muazzam dayanışma örneğini bulunduğumuz her yerde kalıcı örgütlülükler haline getirmeye hazırız.
Türkiye Komünist Partisi Genel Merkez
09.02.2022