Türkiye Komünist Partisi 25 Kasım 2022 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcılığına AKP’li Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı yardımcısı, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, TKİ Genel Müdürü ve TTK Genel Müdürü hakkında Amasra’da 14 Ekim 2022 tarihinde yaşanan maden katliamında en üst düzeyde sorumlu oldukları gerekçesi ile bir suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından suç duyurusu hakkında “ … soyut ve genel nitelikli şikayet ile ilgili ihbar edilenler hakkında soruşturmaya yer olmadığı” yönünde bir yanıtı TKP’ye iletmiş oldu. Konu hakkında görüşüne başvurduğumuz TKP MK üyesi Savaş Sarı, 42 işçi kardeşimizin AKP’nin yağmacı ve işçi düşmanı politikaları yüzünden öldüğünü, suçlarının fazlası ile somut ve gerçek olduğunu, AKP’nin bu suçun hesabını muhakkak vereceğini belirtti.
Savaş Sarı şunları söyledi: “Amasra’da maden katliamında 42 işçi kardeşimizi kaybetmemizin üzerinden üç ay geçti. Katliam sonrasında kamuoyuna yansıyan kimi açıklamalar, Sayıştay’ın geçmiş tarihli raporları, adli makamların işlettiği tetkikler ve hatta AKP’li Çalışma Bakanı ve kimi çalışan ve yetkililerin de itiraf niteliğindeki sözleri tek bir doğrultuya işaret ediyordu. Amasra’da yaşanan katliamda çalışan yüzlerce maden işçisi göz göre göre, ölümleri pahasına maden ocağında çalıştırılıyorlardı. AKP iktidarının, ilgili Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı’nın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanının ve TTK Genel Müdürü’nün bu katliamda en üst düzeyde sorumlu oldukları gerekçesi ile 25 Kasım 2022 tarihinde Ankara Cumhuriyet Savcılığına bir suç duyurusunda bulunduk. Bugün ise Ankara Cumhuriyet Savcılığı tarafından suç duyurumuz hakkında “ … soyut ve genel nitelikli şikayet ile ilgili ihbar edilenler hakkında soruşturmaya yer olmadığı”ını belirtir 12 Ocak 2022 tarihli bir yanıt yazısı partili avukatlarımıza ulaştı. Ne tesadüftür ki Pazar günü basında Amasra Cumhuriyet Savcılığı’nın Amasra Katliamı’na dair hazırladığı fezleke hakkında da haberler çıktı. Fezlekede ne AKP iktidarına, ne ilgili bakanlara, ne de TTK Genel Müdürü’ne dönük bir suçlama ifadesi bulunmadığı görülüyor.
Fezlekede de yer alan, öncesinde bilirkişi raporlarında da belirtilen ve katliamın gelişini kaçınılmaz kılan gerekçeler de gösteriyor ki ortada ihmalle, teknik veya mesleki zaaflarla açıklanamayacak bile isteye göze alınan bir cinayet var. Bu göze alma fiilinin öznelerinin fezlekede sanık olarak geçen 23 kişi ile sınırlı olmadığı ve olanmayacağı ise heralde sır değil. Yaşanan katliamın göz göre göre gelmesinde AKP iktidarı ile onun bakan ve genel müdürünün rolü açık. Tekrar ediyoruz Amasra’da yüzlerce maden işçisi göz göre göre ölüme yollanmıştır. İşçilerin hayatını hiçe sayan bu ısrar ve vurdum duymazlıkta arka planda neyin hesap ve planlarının olduğunu bilemeyiz. Ama yine açık olan şey AKP iktidarı ve bu piyasacı düzeninin savunucularının gözünü para bürüdüğüdür. Maalesef 42 işçi kardeşimiz AKP’nin yağmacı ve işçi düşmanı politikaları yüzünden ölmüşlerdir. Suçları fazlası ile somut ve gerçektir. AKP bu suçun hesabını verecektir.”