Asgari Ücret Tespit Komisyonu, bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda ilk toplantısını gerçekleştiriyor. Komisyonda işçi, patron ve hükümeti temsilen beşer kişi yer alacak. İşçileri Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk İş), patronları ise Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil edecek. Komisyon görüşmeleri ve asgari ücretin ne olması gerektiğine dair ifade edilenlere dair TKP MK üyesi Savaş Sarı görüşlerini belirtti:
“AKP işçileri ne de çok düşündüklerini ve enflasyona nasıl da ezdirmediklerini söylüyor sabah akşam. CHP’den İYİP’ine, HDP’sine kadar muhalefet partileri asgari ücret şu olmadır diye kimi rakamlar açıklıyorlar. Asgari ücretin Türkiye’de asgari değil ortalama ücret olduğunun farkında oldukları halde. TİSK ise bildiğimiz gibi “aynı gemide olunduğundan, özellikle pandeminin başından bu yana geçen sürede patronların ne büyük özverilerde bulunduğundan, işçileri işsiz, aç açıkta bırakmadıklarından” bahsediyor. İnanılır gibi değil.
Türk İş Genel Başkanı Ergun Atalay da geri durur mu, o da sözünü esirgemeden “Bugün komisyon asgari ücret için görüşmelere 7.785 TL olan açlık sınırından başlayacak, nereye çıkabiliyorsa çıkacak.” deyiverdi. Tercümesi, Atalay komisyonda “işçileri öldürmeyin bari süründürün” demiş olacak.
Tüm bunları duyup dinleyince şunu daha iyi görüyoruz sanırım: İşçilerin hangi ücrete çalışacakları, evlerine ekmek götürecekleri, ay sonunu getirecekleri üzerine bir pazarlık yürüyecek.
Tüm bu tartışmalarda, söylenen sözlerde ne işçilerin kendisi, ne de yaşanan yoksulluk ve işsizlik gerçeği yok. Bu düzenin tüm aktörleri işçilere “hamilik” yapma uğraşında. Asgari ücrete yapılacak zammın hayat pahalılığı karşısında üç gün sonra üç kuruş değeri kalmayacağını ise herkes biliyor.
Ama gerçekler başka birşey diyor. Türkiye’de işçiler var. Bu ülkede tüm zenginlikleri yaratan biz işçileriz. Aynı zamanda bugün hayat pahalılığı altında ezilen, en temel ihtiyaçlarını karşılayamayanlar da biz işçileriz.
Beslenme, barınma, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçların birer hak olarak işçilere verilmesinden başlanmalı işçilerin hakkı nedir sorusuna verilecek yanıta. Ve elbette asgari ücret diye açıklanan rakamlar değil emeğin karşılığı temel alınmalı işçinin hak ettiği ücret konuşulurken. Bunun için izlemeyi bırakmalı örgütlenmeli, birlikte hareket etmeli ve sözümüzü söylemeliyiz.”
