Geçen sene pek çok üniversite öğrencisinin devlet yurduna erişemediği, fahiş özel yurt veya ev kiralarını karşılayamadığı için üniversite eğitimi almaya geldiği ilde sokakta kaldığına, birçoğunun ise bu nedenle eğitimini ertelemek durumunda kaldığına şahit olmuştuk.
Öğrenciler için barınma sorunu, geride kalan bir sene boyunca önlem alınmadıkça adeta “ben geliyorum” diyen bir kriz başlığı olarak varlığını korudu. Şimdi yoğun öğrenci nüfusuna sahip illerde son aylarda yaşanan kira artışlarını da görüyoruz. Oysa böylesine hayati bir meselenin özel sektörün, fırsatçı ev sahiplerinin insafına bırakılamayacağını daha önce defalarca ifade etmiştik.
Hükümet yurt kapasitesini artıracağız diye var olan yurtların oda kapasitelerini artırmaya kalkıyor. Konfor zaten gözettikleri bir ölçü değil, peki böylece ulaşabildikleri kapasite nedir? Ancak 800 bin. 3 milyon öğrenci ihtiyaç duysa da yurtlardan faydalanamıyor. Tedbir paketi diye sundukları şey durumu idare etmenin bile gerisinde. Yalnızca sorun karşısında hakkını arayanların sesini kesmek üzerine yaptıkları bir planlamadan ibaret.
Milyonlarca öğrenciyi, anne-babayı bir yandan çaresizliğe mahkum edip bir yandan da STK’larla işbirliği adı altında onları gerici vakıf ve derneklerin yurtlarına yönlendirmek büyük bir alçaklık. Yurt sorununun sorumluları, üniversite okumaya gelen birçok öğrencinin kaydını dondurup memleketine geri dönmesi ile yaşadığı hayal kırıklığının bedelini ödemelidir. Milyonlarca gencin üniversitelerde, temel haklarının derdine düşmeden, insanca koşullarda okuyabilmesi için örgütlenmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
TKP Merkez Komite Üyesi Berkay Kemal Önoğlu