Bir ittifak adına oradalar(!)
Bir ittifak ki üyeleri lüks salonlarda, şatafatlı zengin sofralarda birbirlerinin yüzüne gülüp şakalaşıyor, birbirlerini hediyelere boğuyor.
Sonra…
Sonra uluslararası sermayenin bu takım elbiseli adamları çekiliyor perdeden. Gülüşmeler yerini kanlı boğazlaşmalara bırakıyor. Bu kez perdede takım elbiseli şaklabanlar yok. İşgal edilmiş memleketleri, parçalanmış aileleri, yok edilen değerleri için canını dişine takmış milyonlar var.
Savaşıyorlar, o şatafatlı otel salonlarındakiler gülüşebilsinler diye.
Savaşıyorlar, holdingler yeni pazarlara erişebilsinler diye.
Savaşıyorlar, savaş baronları servetlerini katlayabilsinler diye.
Savaşıyorlar nedenini bilmedikleri savaşlarda. Şakalaşıp gülüşerek bomba imâl edenlerin çıkarları için! Yurtlarından edilip sürülüyorlar ve kapılar yüzlerine kapanıyor birer birer.
NATO’nun gazabından NATO üyeleri kaçıp kurtuluyor mu dersiniz?
Hayır…
Egemenlik kayıtsız şartsız NATO’nun oluyor. Hepsi NATO’da toplanıp ABD’ye servis ediliyor. ABD kendi toprağı sayıyor NATO üslerini. Onun için, getir S-400’leri İncirlik’e bırak, diyebiliyor… Hükümettekiler şimdi de “Avrupa’nın güvenliği” için bizim insanımızı masaya sürmekten söz ediyorlar. Yanı başımızdaki Suriye’nin kaderini İsrail’e ve emperyalist konsorsiyuma alkışlarla devretmişlerdi. O gün olduğu gibi bugün de “milli çıkarlarımız” söyleminin arkasına saklanıyorlar.
NATO insanlığa savaş ve felaketten başka bir şey getirmemiş uğursuz bir terör ve suç örgütüdür. Tüm kurumları ve uzantılarıyla tarih önünde mahkum olmuş, insanlığın nefretini kendine çekmiştir. Yalnız kendi dışındaki dünyanın değil üye ülkelerde yaşayan emekçi sınıfların da başındaki beladır.
Ve bu çürük örgüt bugün kendi içinden de çatırdamakta, ikiyüzlü emperyalistlerin paylaşım kavgasını bünyesinde taşımakta, dünyaya daha uğursuz günlerin yaklaştığı haberini vermektedir.
Antalya’mıza, Türkiye’ye hoş gelmediniz!
Bombalarınız, üsleriniz, ajanlarınız, işbirlikçilerinizle hepinizi başımızdan def edeceğimiz günler uzak değil.
Barış ve kardeşliğe olan özlemle,
Kahrolsun sömürü düzeniniz!
Kahrolsun Emperyalizm!