Türkiye Komünist Partisi, toplumsal sorunlara ilişkin çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyor. Sırada AKP iktidarıyla birlikte kamusal, bilimsel ve laik niteliğinden git gide uzaklaşan eğitim var.
Bugün eğitim sistemi, tıpkı diğer kamusal hizmetler gibi, gerici ve piyasacı bir kuşatma altında. AKP, 20 yıllık iktidarı boyunca devlet okullarında okuyan emekçi çocukları için ayırmadığı kaynakları özel okul patronlarına dağıttı. Arazi desteği verdi, vergi indirimi yaptı, yetmedi özel okula gönderilecek öğrenci başına para verdi. Eğitim alanında kârın tadını alan müteahhit patronların açtığı okulların sayısı çığ gibi arttı. Buna AKP’nin tarikatlar, cemaatler, dinci vakıf ve dernekler eliyle özellikle karma eğitim ve eğitim müfredatını hedef alarak gerçekleştirdiği dinci ve gerici kuşatma eşlik etti. Her mahalleye, sundukları kontenjanları dahi dolmayan imam hatip okulları açıldı. Değerler eğitimi adı altında seçmeli dersler öğrencilere adeta “zorunlu” hale getirildi. Gerici dernek ve vakıflarla onlarca protokol imzalandı. Çocukların gerici yurtlarda uğradığı taciz ve tecavüzler ayyuka çıktı.
Bütün bu koşullar içerisinde öğretmen de öğretmen olmaktan çıktı, geçmişte taşıdığı toplumsal, öncü kimliğini kaybetti. Bugün devlet okullarında ihtiyaç olduğu halde, ataması yapılmayan yüzbinlerce işsiz genç öğretmen, her köşede pıtrak gibi açılan okullar için ucuz işgücü, hatta kimi zaman ücretleri hiç ödenmeyen işgücü haline geldi.
Bugün eğitim sisteminin yapısal reformlara değil; kamucu, laik ve bilimsel bir anlayışla yeni baştan inşa edilmeye ihtiyacı var. Türkiye Komünist Partisi iktidarında:
Eğitim her aşamada parasız olacaktır. Okul öncesi eğitim, ilk ve ortaöğretim zorunludur.
Zorunlu eğitim kapsamındaki tüm okullarda çocuklara ücretsiz yemek ve barınma olanağı sunulacaktır.
KYK kredi borçları faizleriyle birlikte silinecektir.
Hangi ad altında ya da gerekçeyle olursa olsun 18 yaşın altındaki çocukların çalıştırılması yasaktır.
Ortaöğretim düzeyindeki tüm mesleki eğitim kurumları genel orta-öğretim kurumlarına dönüştürülecek, mesleki eğitim yüksekokul ve üniversite düzeyinde olacaktır.
Okur yazarlık programları yetişkinlerin yaşamlarına uygun planlamalar çerçevesinde hızlı bir seferberlik halinde tüm ülkede yaygınlaşacaktır.
Bütün okullar etkili merkezi bir planlamayla, hem fiziksel hem kalifiye insan gücü anlamında en kısa zamanda nitelikli kurumlar haline getirilecektir.
Eğitim programları bilimsel eğitimin esasları doğrultusunda gözden geçirilecek; gerici, cinsiyetçi, ırkçı öğelerden tamamen arındırılacaktır.
Ülkemizde yaygın olarak kullanılan anadiller çerçevesinde talep eden yurttaşlara kendi anadillerinde eğitim olanağı sunulacaktır.
Tüm özel okullar ve özel eğitim kurumları devletleştirilecektir. Öğrenci ve velilerin sırtında kambura dönüşen özel ders, dershane gibi uygulamalara son verilecektir.
Dini referanslar eğitim sisteminden tamamiyle çıkarılacak, eğitimin amacı bilimsel, laik ve evrensel değerlerle donatılmış özgür yurttaşlar yetiştirmek olacaktır.
İmam hatip okullarının tümü ve sıbyan mektepleri kapatılacak, her çocuk nitelikli okul öncesi eğitim hakkına sahip olacaktır.
Öğretmenlik hakkı elde etmiş bütün mezunlar hızlı bir planlamayla ihtiyaç doğrultusunda atanacak, sonraki yıllarda Eğitim Fakültesi kontenjanları da bu ihtiyaç doğrultusunda belirlenecektir.
Öğretmen istihdamında sözleşmeli, ücretli, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik gibi, öğretmenliği rekabetçi bir yapıya sokan ve meslek barışını bozan uygulamalara son verilecektir.
Bütün öğretmenler insanca yaşanacak ücretler ve mesleki gelişimlerini destekleyecek çeşitli teşvikler kapsamında kadrolu ve güvenceli olarak istihdam edilecektir.
Öğrenciler bilişsel, duyuşsal ve devinimsel gelişim özelliklerine göre bir üst öğretim kurumuna yönlendirilecektir.
YÖK kaldırılacak; yerine yükseköğretim kurumları arasında bir eşgüdüm ve planlı bir politika oluşturmak üzere bir kurul kurulacaktır.
Eğitimin bütün bileşenleri için ayrı ve birleşik düzeylerde örgütlülük bir hak ve sorumluluk olacak, ifade özgürlüğü anayasal güvence altına alınacaktır.
Eğitimin yaşam boyu devam eden bir süreç olduğu dikkate alınarak yurttaşların ilgi ve ihtiyaçları doğrultusunda kendilerini geliştirmeleri için farklı alanlarda öğrenme olanaklarının yaşam boyu sunulması güvence altına alınacaktır.
