Halkın somut sorunları için gerçek çözümlerimizi açıklamaya devam ediyoruz.
Adaletteki sorunlar sosyalist devrimden sonra nasıl çözülecek?
Bugün Türkiye’de toplumsal hayatı belirleyen yasa ve kurallar ile bu yasa ve kuralları hayata geçiren ve denetleyen kurumlar sömürü düzeninin devamı ve emekçi halkın bu düzene boyun eğmesini esas alıyorlar. Yürürlükteki yasa, kural ve kurumların işleyişinde emekçiler lehine var olan her şeyse bu topraklarda aydınlanma, eşitlik ve özgürlük adına verilen mücadelelerin sonucu. Sermaye düzeni uzun bir süredir Türkiye’de toplumsal yaşamın işleyişinde kendi çıkarı açısından yük olarak gördüğü ileri tüm tanım ve uygulamalardan kurtulmak için adımlar atıyor. AKP iktidarı döneminde bu adımların hızlandığı, Cumhuriyet’in neredeyse tüm ileri kazanımlarının tasfiye edildiği bir sürece tanıklık ediyoruz.
Eşitlik ve özgürlüğü esas alan bir adalet sistemi bugün hayati bir ihtiyaç. Türkiye Komünist Partisi iktidarında adalet sistemi insanların eşit ve özgürce yaşayabileceği bir düzenin güvencelerinden biri olacak, sömürü ve eşitsizliklerin suç sayılacağı bir yargı anlayışı hakim kılınacak.
İşte sosyalist devrim sonrası adalet alanında atacağımız adımlar:
– Adalet sermaye çıkarlarının değil, emekçi halkın haklarının güvencesi olacak
Anayasa, yasa ve tüm mevzuatlar eşitliği, emekçi halkın hak ve çıkarlarını gözetecek şekilde yeniden tanımlanacaktır. İnsanın insanı sömürmesi suç sayılacaktır. Tüm yurttaşlar, etnik veya toplumsal köken, ırk, dil, cinsiyet, cinsel yönelim, eğitim, dinsel inanç, meslek veya görev ayrımı gözetilmeksizin hukuk ve yargı önünde eşit olacaktır. İnsanlar arasında eşitsizliği, ırkçılığı ve dinsel gericiliği savunmak ve bu görüşler doğrultusunda faaliyet yürütmek kesinlikle suç sayılacaktır.
– Yargının bağımsızlığı sağlanacak
TKP iktidarında, sermaye sınıfının iktidarının sonlanması ile birlikte yargı üzerindeki tahakkümü de son bulacaktır. Tarikat ve cemaatler kapatılacak, yargı içersindeki örgütlülükleri dağıtılacaktır. Böylece mevcut hukuk sisteminde var olan sermaye sınıfı ve onun siyasi temsilcileri, milliyetçi ve dinci örgütlenmeler lehine, emekçi halk ve onun çıkarlarını savunanların ise aleyhine işletilen çifte standarda son verilecektir.
– Örgütlü halk adaletin tesisinin güvencesi olacak
TKP iktidarında yargının her aşamasında belli tanım ve araçlarla halkın örgütlü olarak bu süreçlere katılımı sağlanacaktır. Adalet, örgütlü halk ile birlikte ve onun adına, çalışma kural ve esasları yasalarca belirlenmiş mahkemelerce yerine getirilecektir. Adalet mekanizmasının toplumsal örgütlenmelerle bağı kurulacak, halkın yargı süreçlerine katılımının kanalları yaratılacaktır. Mahkemelerde gerek bu meclislerce belirlenen yurttaşlar, gerekse meslekten yargıçlar görev alacaktır. Yargıçların ve yurttaşların ne şekilde göreve geleceği yasalar tarafından tayin edilecektir.
– Halka karşı işlenen tüm suçların hesabı sorulacak, tüm sorumlularının yargılanması sağlanacak
Halkımız sömürü ve yağmaya dayanan bu aşağılık düzen altında yıllardır ezilmekte, Türkiye’nin tüm zenginlikleri bir avuç para babası tarafından yağmalanmaktadır. Geçtiğimiz 20 yıllık AKP iktidarı bu sömürü ve yağmanın daha da ağırlaştığı, çok büyük tahribatlara yol açtığı bir dönem olmuştur. İnsanın insanı sömürmesini savunan, laikliği yok eden, din istismarcısı, her tür gerici, ırkçı ve faşist düşünce ve eylemi meşru kılan bu karanlık tablodan derhal kurtulunmalıdır. Bu karanlığın dağıtılması, halkın nefes almasının sağlanması için ise bu karanlığın sahipleri ve savunucuları ile hesaplaşılması gerekmektedir. TKP iktidarında bu sömürü ve yağma düzeninin sahibi ve savunucularından hesap sorulacak, halkı yoksulluk ve esarete mahkum eden tüm herkes yargı önünde hesap verecektir.
TKPnin_Cozumu_10_adalet-2