On yıllardır Filistin topraklarını işgal eden ve iki yıla yakın bir süredir Gazze’de soykırıma imza atan İsrail, saldırganlıkta sınır tanımayacağını bir kez daha gösterdi. Bu sabah saatlerinde Tahran, Tebriz ve Natanz kentleri başta olmak üzere İran’ın birçok bölgesine yönelik hava saldırısı gerçekleştirdi. İran Genelkurmay Başkanı başta olmak üzere bazı üst düzey askeri yetkililer ile bilim insanları ve sivil İranlılar bu saldırıda yaşamını yitirdi.
İsrail’in bu kadar pervasız olması tek başına sahip olduğu askeri güçle ilgili değil. Bu saldırganlık ve acımasızlıkta birçok ülkenin açık ya da örtülü desteğinin payı var. ABD ve batılı emperyalist ülkelerin açıktan ortağı olduğu, Türkiye’nin ve Ortadoğu’daki bir dizi ülkenin de dahil olduğu bir süreç işliyor. Bölge halklarının direnci kırılmaya, bölge yeniden ve daha vahşi bir yağma ve sömürü alanı haline getirilmeye çalışılıyor. İsrail, bu barbarlığın en çirkin ve şımarık yüzünü temsil ediyor. Ancak diğer emperyalist ülkeler ve AKP Türkiyesi de bu yağmaya ortak olma çaba ve arayışı içerisinde.
Bu sabah İsrail’in İran’a yapmış olduğu saldırı açıktan savaş kışkırtıcılığıdır. Ortadoğu’nun emperyalizmin ihtiyaç ve çıkarları doğrultusunda yeniden paylaşılması için ilerleyen süreçte atılmış bir adımdır. Bu saldırganlık muhakkak durdurulmalıdır. Bu saldırganlık ve acımasızlığın durdurulabilmesi için ise öncelikle emperyalizmin bölgedeki planlarının karşısında durulmalıdır. Bu sürecin parçası ve ortağı olmaya çalışmak, İsrail’in dayattığı bu savaşa, acımasızlığa ve büyük suça ortak olmak anlamına gelir.
TKP Merkez Komite