Konya Büyükşehir Belediyesi’ne ait Sahipsiz Hayvan Bakımevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bir köpeğin işkence edilerek öldürüldüğü görüntülere tanık olduk. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kısa bir süre önce barınaktan övgüyle bahsetmiş, çalışmalarını örnek göstermişti.
Barınaklardaki hayvanların yaşamını ve sağlıklarını tehdit eden kabul edilemez koşulların bu örnek ile sınırlı olmadığını biliyoruz. İktidar sokak hayvanlarını nereye sığdıracağını bilemiyor. Barınak ve sokaklar sağlıksız koşullarda kontrolsüz doluyor.Yasal düzenlemede aşılama ve kısırlaştırma işleminin ardından alındıkları yere geri bırakılmaları öngörülürken diğer yandan hayvanların toplanıp barınaklara kapatılmaları talimatları iletiliyor.
Sorunun özü görmezden gelindiği sürece sunulan seçeneklerin hiçbirinin çözüm olamayacağı ortada. Eşitsizlikler ve kâr hırsı üzerine kurulu bu toplumsal düzenden tüm canlılar payını alıyor. Bu bazen bir hayvan katliamı bazen doğaya yönelik bir saldırı olarak karşımıza çıkıyor.
Kâr hırsıyla güdülenen hayvan ticareti türlü yollardan devam ediyor. Evcil hayvanların değeri alınır satılır olmasıyla belirlenirken üremelerinin artması bu değer doğrultusunda teşvik ediliyor. Satın alıp arkasından sokağa bırakmalar köpek popülasyonunun artmasındaki ana nedeni oluşturuyor, barınaklar ve sokaklar kontrolsüzce doluyor. Bilim insanlarının ve hayvan hakları savunucularının işaret ettikleri bilimsel gerçekler görmezden geliniyor. Kısırlaştırma, aşılama ve bakım hizmetleri yetersiz kalıyor.
Son zamanlarda daha sık görülen sokak köpeği saldırılarının sorumlusu da bu tablodur. Bu vahşetin sonuna kadar takipçisiyiz. Tüm sorumlular cezalandırılmalıdır. Sokak hayvanlarının da insanlarımızın da sağlığı, güvenliği ve yaşam hakkı için hayvan ticaretinin son bulduğu eşitlikçi bir düzen kurmak görevimizdir.
