Hayat pahalılığı, işsizlik ve açlıkla yüz yüze olan milyonların hayatta kalma mücadelesi devam ederken düzenin fedaisi “dinci gericilik” görev başında!
Haziran Direnişi’nin yıldönümü ile birlikte yükselen, iktidarın memleketine, geleceğine sahip çıkan milyonlarla hesaplaşması her alanda laikliğe saldırı ile sürüyor. Ülkenin aydınlanmacı birikimi ile hesabını bir türlü kapatamayan iktidar, en yüksek organının ağzından dökülen “çürük, sürtük” sözleriyle toplumsal hayatın her alanında gerici saldırılara cesaret veriyor, ivmelendiriyor.
Son günlerde kadınlar üzerindeki şiddetini giderek arttıran, iktidardan güç bulan dinci gericilik, sopasını kadınlar üzerinde sallandırmaya devam ediyor. Yıllardır yaratmaya çalıştıkları Türkiye’yi bir türlü yaratamayanlar, tüm ülkeyi kadınlar üzerinden terbiye etmeye çalışıyor.
Baro adına gittiği eğitimde etek boyu sebebi ile kendilerinin “din görevlisi” olduğunu söyleyerek avukata masanın arkasına geçmesini salık verenler, Eminönü iskelesinde etek boyu sebebiyle genç bir kadına sözlü taciz uygulayıp “Bana ceza vermezler” diyerek şiddeti, tecavüzü kendine hak görenler, oturdukları site bahçesinde bira içtikleri bahanesiyle kadınlara saldıranlar, trafikte kadınlarla dalga geçip onları darp eden ve sonradan polis oldukları anlaşılan kişiler… Hepsi sırtlarını aynı gericiliğe yaslıyor.
Son günlerde dozu giderek artan tüm bu olayların sorumlusu, dinci gericiliği meşrulaştırma uğraşındaki iktidar ve bu düzendir!
Bugün dinci gericiliğe kapısını ardına kadar açarak iktidarlarını pekiştirmeye çalışanlarla olduğu kadar “Bu ülkede laiklik tehdit altında değildir” diyerek yıllarca emekçi halkı savunmasız, siyasetsiz bırakanlarla da görülecek hesabımız var!
Yağma yok, bu memleket bizim! Ülkenin kadınları, gençleri ve ülkesine sahip çıkan milyonları size boyun eğmez!
Sermayenizle, piyasacılığınızla, gericiliğinizle birlikte gideceksiniz!
Bizse gericiliğin mahkum edildiği, sömürünün yasaklandığı, eşitlikçi ve özgür bir ülkeyi mutlaka kuracağız!
Kadın Dayanışma Komiteleri