“Adıyaman Valisi Numan Hatipoğlu, sağanağın etkili olduğu Adıyaman’ın Tut ilçesinde bir bahçedeki konteynerin suya kapılması sonucu 1 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 kişinin kaybolduğunu açıkladı. Açıklamada kayıp olan 4 kişiyi arama çalışmalarının sürdüğü bildirildi.”
Yukarıdaki açıklama bu sabah Anadolu Ajansı tarafından geçildi…
AKP iktidarının depremle ilgili yapılabilecek her şeyin layığınca yapıldığı yolundaki söylemine inanan zaten yoktu. İnsanlarımız belirsizlikler içinde acı çekmeye haftalardır devam ediyor…
Ama bu son yaşanan… Bu nedir!
İnsanlara geçici barınma diye çadır ve konteyner vermek veya satmak geçici barınma anlamına gelmez! Depremzedeler verilenle yetinmesi gereken bir sürü değildir!
Geçici barınma, insan onuruna yakışan, temel ihtiyaçların karşılandığı yerleşkeler demektir. Ama deprem sonrası tamamen kaderine terk edilen halkımızın, sonunda bir çadıra, konteynere, o da kimi zaman parası da tahsil edilerek kavuşunca, “şükredeceği” düşünülmüştür. Siyasi iktidar ve onun kurumları Türkiye’ye hem ölümü hem sıtmayı yaşattı!
Akarsu veya deniz yakınına, beslenme, tuvalet, su gibi temel ihtiyaçlar bir yana, yağmura, sele karşı herhangi bir önlem düşünülmeden kurulan çadır ve konteyner kentleri biliyoruz; depremden sonra resimleri çokça yayınlandı. Bir dizi örnekte ortada bir “kent” falan bulunmuyor. Geçici barınmanın güvenlik ve sağlık koşullarını kendi işi olarak görmeyen devlet, depremzedeye çay, şeker bağışı yapılmasını öğütlüyor!
Depremden sağ kurtulan bir yurttaşımızın sığındığı konteynerde sele kapılıp ölmesi, dört kişinin kaybolması korkunç bir skandaldır. İktidar sözcülerinin ne diyeceğini biliyoruz.
Şimdi de “asrın yağmuru yağdı” diyecekler! Tabii yaklaşan seçimde adaylık pazarlıklarından kafalarını kaldırabilirlerse!
Halkımızın başı sağ olsun. Kimse hesap sorulacağını unutmasın.
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ
Deprem Takip Merkezi
