Bahçeli’nin siyasi görüşleri malum. Davutoğlu ise Suriye’yi derin bir iç savaşa sürükleyen ABD ve diğer emperyalist ülkelerle birlikte Türkiye’yi başka bir ülkenin iç işlerine müdahale eder hale getiren politikaların mimarlarındandır. Bu ve benzeri politikacıların Filistin’e askeri müdahale çağrıları sadece kişisel hezeyan olsa, onları hiç ciddiye almazdık. Ancak ülkemizde bölgesel krizleri ekonomik ve stratejik fırsatlara çevirmek isteyen yayılmacı kesimlerin varlığı bu türden çağrıları ciddiye almamızı gerektiriyor.
Silah altındaki evlatlarımız inşaat, gıda, silah, tekstil ve enerji gibi sektörlerde büyük kârlar elde eden şirketlerin çıkarları için başka coğrafyalardaki kanlı müdahalelerin parçası olamazlar.
Filistin halkının direnişine yardımcı olmak, saldırgan İsrail’e karşı açık ve dürüst tavır almaktan geçmektedir. Filistin halkının direnişine yardımcı olmak, saldırganın yanındaki ABD emperyalizmi ile mücadele etmekten geçmektedir.
Türkiye’deki ABD üslerini sorgulayamayanların, Türkiye ile İsrail arasındaki gizli ve açık anlaşmalardan hiç söz edemeyenlerin, Türkiye’nin NATO üyeliğine karşı çıkamayanların Gazze’ye askeri müdahale çağrılarının arkasında Filistin halkı ile dayanışma duyarlılığı değil, iç ve dış politikada son derece tehlikeli bir fırsatçılık yatmaktadır.