Bugün 17 Mayıs. LGBT’lerin ayrımcılığa karşı verdikleri mücadelede önemli bir kazanımın, eşcinselliğin bir “hastalık” olarak tarif edilmesinin bırakılmasının yıldönümü. Ne yazık ki on yıllar önce bilimsel literatüre işlenen gerçekleri görmezden gelip dışlamayı, damgalamayı yeniden ve yeniden üretenler, bu ülkede cehaleti yaymaya devam ediyor.
İktidarını korumak adına, tarikatlardan medet uman Erdoğan ve gerici AKP iktidarı, yıllardır LGBT’lere ve kadınlara yönelik artan şiddet ve tacizlere göz yummaktadır. İktidar mensuplarının ve onların yandaşlarının LGBT’leri hedef göstermeleri, dahası katledilmeleri için çağrı yapan bildirileri dağıtabilmeleri, yurttaşlık hukukuna da, en temel insani değerlere de aykırı iken, bu gerici düzende ne yazık ki adeta olağan hale gelmiştir. Oysa bunların hepsi suçtur ve bırakın cezalandırılmayı, ödüllendirilmektedir!
Siyasi iktidarın ürettiği nefretin nedenleri arasında, elbette en başta Türkiye patron sınıfının çıkarlarını korumak geliyor. Halkın refahını değil satacakları silahları, dikecekleri beton ucubeleri, yağmalayacakları kaynakları düşünenler, LGBT’lerin haklarını umursamayacaktır. Buna şaşırmıyoruz; ama öfkemiz büyük.
Ülkemizde her gün emekçi halk yoksullaşırken, bu yoksullaşmadan nasibini en çok alan toplumsal kesimler arasında LGBT’ler bulunuyor. İşyerlerinde ayrımcılığa, tacize, mobbing’e maruz bırakılan, işsizlik kaygısı ile ucuz emek gücü olarak konumlandırılan, kiralayacak ev, barınacak konut bulmakta zorluk çeken emekçi LGBT’ler için yaşamak her geçen gün daha zor hale geliyor.
Ancak madalyonun bir yüzü daha var, ve o yüzde mücadele yazıyor. LGBT’ler eşit yurttaşlık ve insanca bir yaşam hakkı için, bugün dünden daha çok mücadele veriyor. Örgütleniyoruz, güçleniyoruz.
Bugünlerin hesabını soracağız!
Bu düzeni mutlaka yıkacağız!
Ayrımcılığa son verecek, eşit yurttaşlığı ve sosyalizmi kuracağız!
17 Mayıs Uluslararası Homofobi, Transfobi ve Bifobi Karşıtı Gün kutlu olsun!
Komünist LGBT’ler
