Haftanın güncel, siyasal, ekonomik, iç ve dış gelişmelerinin değerlendirildiği dergi “‘Kır dizini otur biz çağırdığımızda gelirsin’ diyenlere boyun eğme!” manşetiyle yayınlanıyor. Geçen haftaki Yenikapı mitingine dair değini ve değerlendirmelerin de yer aldığı dergide, Komünist Parti’nin dünya halklarına hitaben kaleme alınan tarihi mektubu da var.
Boyun Eğme’nin 44. sayısında yer alan konu, başlık ve yazarlar şöyle:
– Dünya halklarına Türkiye’den mektup
Komünist Parti’nin, 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ilgili hazırladığı bir mektup Rusça, Arapça, İngilizce, İspanyolca, Portekizce, Almanca, Yunanca, Franszıca ve Kürtçe olarak yayınlandı. Dünya halklarına hitap eden mektup, kardeş komünist partilere, dünyanın farklı ülkelerindeki işçi sınıfı partilerine ve uluslar arası basına ulaştırıldı.
– Korkmuş Türkiye’nin Yenikapı çaresizliği (Özgür Şen)
Yenikapı mitinginin alışmadığımız kadar uysal figürü Erdoğan’ın, CHP’nin desteğinden, CHP pek öyle istemediği halde, fayda sağlamış olması hiç garip değil. Kılıçdaroğlu da Yenikapı’da sahne alırken Taksim ve Gündoğdu’da toplamış olduğu Erdoğan karşıtı yüz binlerden güç aldı ki bu da hiç garip değil.
– Suriye’de nihai muharebe (Fırat Dağ)
Duriye’de beşinci yılını geride bırakan savaşta düğümün Halep’te çözüleceğinde cephenin iki tarafındakiler de hemfikir. ABD ve müttefikleri, El Kaide’yi yeniden ambalajlayarak ağır silahlarla donatarak Halep’teki kozlarını oynadı.
– Kirli siyasette Rusya ziyareti etabı: Dere böyle geçilir mi? (Erman Çete)
Rusya ziyaretinin nedenleri, Erdoğan’ın yaşadığı sıkışma, Putin’in darbe öncesinden başlayan fırsatçılığı gibi şeyler hakkında çok şey söylenebilir. Öte yandan asıl soru başka: Oluru var mı?
– Kendi söylediğine inanmayanların karşısına inançla çıkmak (Kemal Okuyan)
Kimi ilkelerle, devrimci ideallarle işi kalmadığından yeni dengeler içinden “hareket” yaratmaya çalışıyor. Yenikapı mitingindeki kitleyle iletişim kurmaktan söz eden mi ararsın, Kııçdaroğlu’nun Erdoğan’a kapıyı ne zaman açıp ne zaman kapatması gerektiğini fısıldayarak devrimci siyaset yapmaya kalkan mı… Bunlar ne Erdoğan’a ne de kendi politikalarına gerekçe yaptıkları argümanlara inanıyor. İnanıyormuş gibi yapıp yola devam ediyorlar.
– Kamuda çalışanların gergin bekleyişi: Devlette korku tüneli
Olağanüstü hal ilanıyla birlikte her yeri saran “cemaat operasyonları” kamu işyerlerinde yıllar içinde oluşan gerici baskı ortamını yeni ve daha karmaşık bir hale getirdi. Baskının, kadrolaşmanın ve amir sendikacılığının yıllarca çürüttüğü kamu, şimdi gerici kadroların birbirini gammazladığı, kendini kurtarmak için aşırı hareketlere başvurduğu ve korku içinde beklediği bir hal aldı. Kamu çalışanları ile bu konuyu konuştuk…
– ‘Darbe ve demokrasi işi’ patronlara yaradı: Milli mutabakat için patronlar sahnede
15 Temmuz ve sonrasındaki gelişmeleri fırsat olarak değerlendiren patronlar hem Erdoğan’dan taleplerini daha yüksek sesle dile getiriyor, hem de iktidara kendi fikirleri sorulmadan adım atılmaması uyarısı yapıyor.
– Rio 2016: Madalyonun öteki yüzü
Paranın ve uluslararası sermayenin egemenliği altında olimpiyat meşalesi çoktan sönmüş durumda. Brezilya halkı başkentlerindeki olimpik organizasyonu protesto ederken fazlasıyla haklı.
– Kapitalizmin krizine, burjuva demokrasisisnin tıkanışına yanıt: İki faşist darbe
12 Mart ve 12 Eylül askeri darbeleri düzenin yaşadığı siyasal ve ekonomik krizleri egemen sınıfların çıkarları doğrultusunda çözmek için yapılmıştır.
be_44
