Dergide yer alan konu, başlık ve yazarlar şöyle:
– Huzur arayan huzur bulamaz
“Suriyeliler geldi, huzurumuzu bozdu; AKP çizgisini de ğiştirdi, huzurumuz da bozuldu; Kürtler ayaklandı huzur kalmadı; Solcular, devrimciler dersen, zaten hiç huzur vermiyorlar; IŞİD olmasa huzura kavuşacağız.” Bunları söyleyenler hiç huzur bulamıyor. Çünkü “huzur” arayışı, en çok ülkeyi koca bir huzur evi rahatlığıyla yönetmek isteyenlere yarıyor.
– Aziz Nesin’in Sivas konuşması
Büyük aydınımızın ölümünün üzerinden 21 yıl geçti. Gericiler, 6 Temmuz 1995 tarihinde ölen Aziz Nesin’in canını ölümünden iki yıl önce almak istemişlerdi. Nesin’in Sivas katliamının hemen öncesinde 1 Temmuz’da Sivas’ta katıldığı Pir Sultan Abdal Şenliği etkinliklerinde yaptığı konuşmayı, Nesin Vakfı’nın yayınladığı çözümünden alarak iki bölüm halinde yayınlıyoruz.
– ‘Gördüklerimi değiştirmek için mücadele ediyorum’
Acil Tıp Teknisyeni Fatih, çalışma hayatına, politik tercihlerine ve ülkemizin bitmeyen sağlık sorunlarına ilişkin görüşlerini bizimle paylaştı: “Özellikle hastaneleri düşündüğünüzde, büyük fabrikalar
gibiler. Binlerce kişinin silsile şeklinde çalıştığı kolektif yerler…”
– NATO ve dünya halleri (Tulga BUğra Işık)
NATO zirvesinde konu biraz Rusya biraz Çindi. Asıl konu ise NATO’yu oluşturan güçlerin birbirleriyle ilişkileri, gerilimleri ve birlikleriydi.
– Suriyelileri Erdoğan’a teslim etmek (Kemal Okuyan)
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında kadınlara ve çocuklara tecavüz eden barbarlar ellerini kollarını sallayarak dolaşmıyor mu? Hırsızların sultanı bizde değil mi? IŞİD ve benzerlerine bu ülkeden kaç militan gitti? Bu ülke Çeçenistan’dan, Pakistan’dan, Libya’dan, Afganistan’dan gelen kaç teröristi himaye etti?
– Endüstriyel futbol çağı: Nostalji ve gerçek (İsmail Sarp Aykurt)
Halkla ve düzenle aynı anda ilgili her konuda oldu ğu gibi futbolda da toptancı genellemelerden, gözden çıkarmadan uzak duralım ama endüstriyel futbol gerçeğini görmezden gelmek, nostalji yüklü hayallerle gerçeği perdelemek hiç doğru olmaz.
– İşçi cinayetleri tatil yapmadı: Bayram benim neyime?
2012 yılında çıkan yeni yasanın sonrasında işçi cinayetleri azalmadı arttı. Mucize yasa, beklenen mucizeyi yarattı: Patronların işini kolaylaştırdı.
– Emperyalizmin Ukrayna dengeleri (Can Önen)
Ukrayna krizi, batının Rusya’yı kendi çevresine hapsetme girişimi olarak okunabilir. Rusya buna krizi dondurarak yanıt verdi. Kırım, Rusya için en başta Karadeniz Filosu demekti. Kırım’da kahramanlık yapan Rusya, Donetsk’i kolaylıkla unutabildi.
– Sınıfın partisi, partinin sınıfı (KP Ankara İşçi Komitesi)
Düzenin yarattığı bulanıklığı dağıtabilmek, burjuvazinin zaman zaman kendi ayağına dolanan siyasi manevralarını tersine çevirebilmek ve bir anlamda bölünmüş, üzeri örtülmüş sınıf varlığını yeniden kurmak işçi sınıfı adına siyaset yapan partiyi gerektirir.
– Mimar ve mühendisin Suriyeli sefaleti (Özgür Şen)
Piyasanın kurallarına karşı çıkmadan kendi üyelerinin hakkını korumaya çalışan oda, tabanına şirin gözükeyim derken, bu meslekten yüzbinlerce insanı yanlış yönlendiriyor ve hedef saptırıyor. Sömürünün, işsizliğin, sömürgeleşmenin gerçek nedenleri hakkında tek söz etmeden dışarıdan emek gücü girişine karşı çıkacak. Bir mühendis olarak beni, bizi, hepimizi mesleğinden utandıracak.
be_40
