Bundan tam 32 yıl önce Sivas’ta ülke tarihinin en kanlı ve karanlık sayfalarından birine şahitlik ettik.
2 Temmuz’da Sivas’ta memleketin aydınlık yüzlerini “Şeriat isteriz” sloganları atarak yakan gerici güruh, o gün başlattığı Cumhuriyet’i yok etme operasyonunu AKP iktidarıyla birlikte sürdürdü.
O günden bu yana halkımızdan yana ilerici ne kadar mevzi varsa hepsini bir bir hedef hâline getirdiler. Ülkemiz, patron düzeni ve onu temsil eden iktidarlar eliyle tarikat ve cemaatlere teslim edildi, bu karanlık ağ ülkenin her yerini sardı.
Şimdi, 32 yılın ardından, ülkenin kalbinde yeniden ve açık açık, “Şeriat isteriz”, “Kahrolsun laiklik ve Cumhuriyet” sloganları yükseliyor. Her fırsatta, “Din elden gidiyor” diye linç girişimlerinde bulunanların tarikat yurtlarındaki tacizler ve kadın cinayetleri konusunda ağızlarını açtıklarını görmedik. İnsanların inanç ve ibadetlerine karışmak suçtur, dinsel inanç ve kutsallıkları istismar ederek siyaset yapmak, köşeyi dönmek ve gericilik yaymak da suçtur.
2 Temmuz’un, Sivas’ta kaybettiğimiz aydınlarımızın ve gençlerimizin hesabını sormak için Cumhuriyet’i yeniden ayağa kaldırmaktan, gericiliğe karşı örgütlü mücadeleyi büyütmekten başka bir yolumuz yok. Bize düşen sorumluluk, bu gerici cendereyi Cumhuriyet ve laiklik mücadelesine dört elle sarılarak dağıtmaktır.
Gelin, bu inanç ve iradeyle verilen mücadelede yerinizi alın; gelin, Sivas’ın hesabını bu gerici düzenden hep birlikte soralım; gelin, laikliği ve Cumhuriyet’i yeniden ayağa kaldıralım; gelin, Sivas’ın ışığının sönmeyeceğini gösterelim!