Bu ülkede her gün daha zor bir güne uyanıyoruz. Bitmek bilmeyen sömürü, yoksulluk, eşitsizlik ve şiddetle karşı karşıya, bizi çepeçevre saran bir karanlıkta yaşam mücadelesi veriyoruz.
Kadınlar olarak öfkeliyiz ancak zorbalar sevinmesin, asla umutsuz değiliz. Evet, canımız yanıyor ama patronlar sakın ola umutlanmasın, onların beklediği gibi diz çökecek, boyun eğecek değiliz.
Kadınları güçsüz ve zayıf gören, ‘istediğimizi yaparız nasılsa sesleri çıkmaz’ diye düşünenlere emekçi kadınların gücünü göstermek için 1 Mayıs’ta buluşuyoruz.
Kadınların daha düşük ücretlere çalışmasını, çalışırken tacize, mobbinge maruz kalmasını, iş cinayetlerine kurban gitmesini kabul etmiyorsan,
Arkama değil önüme bakmak istiyorum, güvenli bir ülkede, güvenli sokaklarda yaşamak istiyorum diyorsan,
Şiddetin, sömürünün, kadın cinayetlerinin hesabı sorulsun istiyorsan,
Ev işlerinin kadının üstüne yıkılmadığı, çocuk, hasta ve yaşlı bakımının kadının ‘doğal’ görevi olmaktan çıktığı bir hayat düşlüyorsan,
Tarikat ve aşiret düzeni, patronların kan emiciliği son bulsun, laik, eşit ve özgür bir ülkede yaşayalım diyorsan,
Ne giyeceğime, saat kaçta dışarda olacağıma, nasıl doğuracağıma kendim karar veririm diyorsan,
Tek çıkış yolu var. Birlikte mücadele etmek ve bu düzenden hesap sormak zorundayız.
Yalnız, çaresiz, güçsüz değiliz!
Bizi yok etmek isteyenlerin, kadının varlığına tahammül edemeyenlerin, hakkına ekmeğine sahip çıkanı yıldırmak isteyenlerin karşısında diz çökmeyeceğimizi ilan ediyoruz.
Bu düzende yaşamının her günü mücadeleyle geçen kadınlara sesleniyoruz. Yaşamak için, nefes alabilmek için, yarınları kurabilmek için patronların ve AKP iktidarının sömürü ve eşitsizlik üzerine kurduğu bu düzenden, bu bataklıktan kurtulmamız gerekiyor.
Ve kurtulacağız!
Sizi bu zulmün ve karanlığın hesabını sormak için birlikte yürümeye çağırıyoruz.
Gelin 1 Mayıs’ta eşitlik için, özgürlük için, laiklik için, hayatımız ve yarınlarımız için, hesap sormak için yürüyelim.
Haydi, Kadın Dayanışma Komiteleri ile 1 Mayıs’a!