Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Ülkemizde madenler özelleştirmeler ve çevre katliamları, madenciler iş cinayetleriyle anılıyor.
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren kurulan kamuya ait maden işletmelerinin içi boşaltılmış ve özelleştirilmiş, maden sahaları patronların kar hırsına bırakılmıştır. İnsanlığın bu alanda biriktirdiği bilgi ve deneyim çok zor koşullarda bile güvenli bir şekilde üretimi sağlayabilecek düzeydeyken, madenler patronların çıkarları için plansız, denetimsiz ve ilkel koşullarda işletilmektedir. İliç’te siyanür sızıntısı nedeniyle açılan davadan sonra kapasite artışıyla çalışmaya devam eden, dokuz işçinin ölümüne neden olan iş cinayetinin sorumlusu Anagold Madenciliğe bağlı maden sahası bunun en yakın örneklerinden biridir.
Özelleştirme, madenciler için sendikasızlık, kuralsız ve güvencesiz çalışma, yoksulluk ve ölüm anlamına geldi. Sadece 2024’ün ilk altı ayında en az 40 maden işçisi iş cinayetleri yüzünden kaybedildi. Ölümlerin en büyük nedeni özelleştirmeler olduğu halde, madenlerin özelleştirilmesine devam ediliyor. Bugün Çayırhan Termik Santrali ve maden sahalarının özelleştirilmesi gündemde. Ülkenin enerji üretiminde önemli rolü olan bu kurumun da satışa çıkarılmasıyla hem ülkenin çıkarları hem madencilerin hakları ve canları hiçe sayılıyor.
Öte yandan Çayırhan’da patronlar ihale yarışındayken, madenciler grevde. İşçilerden birinin sözleriyle “Devletin olsun, herkes kazansın” diye direniyorlar. Dün insanca yaşanacak ücret, iş güvenliği ve sendikalaşma için direnen Fernas işçileri, bugün Çayırhan’da madenleri, hakları, gelecekleri ve ülkeleri için mücadele eden işçiler… Madenciler ülkenin dört bir yanından ses veren, hakkını arayan işçi sınıfının parçası olmaya devam ediyorlar.
Türkiye Komünist Partisi olarak mücadele eden işçilerin yanında olmaya devam edecek, elimizden aldıkları tüm kamusal varlıkları devletleştirecek, sömürünün ve iş cinayetlerinin ortadan kalktığı insanca yaşanan bir ülke kuracağız.
