NATO’nun çiçeği burnunda genel sekreteri Mark Rutte, bugün ülkemize geliyor. Gelen NATO temsilcisi olunca, “hayır mı şer mi?” diye sormaya gerek yok. Öte yandan bu seferki ziyaret, nükleer savaşın dillendirildiği bir dönemde gerçekleşiyor. Hem de NATO sekreteri, yakında ABD başkanlık koltuğuna oturmaya hazırlanan Trump’la görüşmesinin hemen ardından ziyaretini gerçekleştiriyor.
Güneyimizde ve kuzeyimizde savaşlar devam ederken, yeni silahların kullanılmaya başlanmasıyla bu savaşlar yeni boyutlar kazanırken; Rutte’nin ziyareti elbette ülkemizin bu kanlı savaşlarda alacağı rolle ilişkili olacaktır.
Meydanlarda, televizyonlarda “eyy emperyalistlerrr” diye kükreyen iktidar temsilcileriyse, bugün emperyalistlerin silahlı gücünün lideri ile el ele kolkola pozlar verecekler; ülkemizi dahil edecekleri kanlı senaryoların pazarlıklarını yapacaklardır.
Ülkemizin bu ikiyüzlülükle anılmasını da, emperyalistlerin çıkarları doğrultusunda o ya da bu plana dahil edilmesini de kabul etmiyoruz!
Ülkemizin güvenliğinin Türkiye sınırlarının ötesinde olduğunu anlatanlar, açıkça hikaye anlatıyorlar. Ülkemizin 1 numaralı güvenlik sorunu; sınırlarımız içindeki NATO üsleri, birlikleri ve bombalarıdır. Bunlar var oldukça, hiçbir ama hiçbir yurttaşımız güvende değildir.
Hoş gelmedin Rutte. Ve bir gün askerinle, üslerinle ve kanlı bayrağınla ülkemizden kovulacaksın.
