Gezi Parkı adını verdikleri davaya ilişkin karar dün Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından açıklandı. Buna göre tutuklu yargılanan Taksim Dayanışması üyeleri Mücella Yapıcı, Hakan Altınay ve Yiğit Ali Ekmekçi tahliye edildi. Osman Kavala, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku’nun cezaları ise onanmış oldu.
Bu dava yozlaşmış iktidara karşı ülke genelinde milyonlarca yurttaşın “Hükümet İstifa” sloganları ile ayağa kalktığı, tarihimizin gördüğü en büyük ve meşru halk hareketinin adını taşıyor. İktidarın hesabı bu büyük halk hareketini özel isimlere daraltmak, mahkeme kayıtlarına uluslararası bir komplo olarak geçirmek, küçültmek ve karalamak… En önemli nedeni ise Gezi Direnişi’ne karşı AKP’nin içinde hiç bitmeyen rövanş duygusu.
İktidar Gezi’de ortaya çıkan halk iradesini asla içine sindiremedi. 2013 Haziran’ında AKP iktidarını sallamaya başlayan halk hareketine karşı ne yaparlarsa yapsınlar ne yalan söylerlerse söylesinler Gezi’ye kara çalamadılar. Bu büyük halk hareketinin bir uluslararası komploya indirgenmesi ve bir komplo olarak tarihe kazınması için ısmarlama açılan davalar, mahkeme salonlarında işlenen hukuk cinayetleri de kâr etmeyecek.
Halk hareketlerini mahkeme salonlarına sığdıramazsınız. AKP’nin kimseyi Gezi adını verdiği bir dava ile tutuklaması meşru kabul edilemez. AKP döneminde açılmış ve tamamı çıkarlarına uygun şekilde bağlanmış tüm siyasi davalar gibi bu dava da baştan sona hükümsüzdür.
Tahliye edilen arkadaşlarımız; Mücella Yapıcı, Yiğit Ali Ekmekçi ve Hakan Altınay’a içtenlikle geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz.
Gezi’nin çizgisi 10 yıl önce milyonlarca insanın ellerinde çizilmişti. Bugün de milyonlarca insanın aklı ve vicdanında tertemizdir. 10 yıl önce yenilmemişti, bugün de yenilemez!
