Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Müftülüğü arasında yapılan bir anlaşma ile okullara “manevi danışman” adı altında din görevlisi atandı. Bu sayı İzmir’deki tüm okulların üçte birine denk geliyor. Geri kalan okullara ise 1 yıl içerisinde atama yapmayı planlıyorlar. İktidara geldiği günden beri tüm toplumsal yaşamı dinselleştirme amacıyla hareket eden AKP, her yere imam hatip okulu açtığı yetmiyormuş gibi diğer okulları da imam hatipleştirmeye çalışıyor. Okullarda öğretmen ve diğer personel açıkları varken bu adımın atılması başka bir anlam taşımıyor.
AKP iktidarı ülkenin bir avuç zenginine yeni teşvikler ve olanaklar yaratırken, emekçi çocuklarına ise gerici bir eğitim sistemini reva görüyor. Ülkemiz yerli ve yabancı tekellere daha da bağımlı hale geldikçe, bilimsel düşünceden uzaklaşmış bir neslin yaratılması daha da önemli bir hâle geliyor. İşte AKP iktidarının seçimin hemen ardından “manevi danışman” adımına yönelmesinin ardında bu gerçek yatıyor.
Laikliği ağzına dahi alamayan, iflas etmiş seçim hesaplarıyla, “Diyanet kapatılsın” demekten korkan, en çok imam hatip okulu açmakla övünen, tarikat ve cemaat şeyhlerini “kanaat önderi” olarak gören düzen muhalefeti ise, AKP iktidarına ancak ve ancak cesaret veriyor.
Emek sömürüsüne gözünü kapatanda ahlak olmaz, hele çocuk istismarcılarından “manevi danışman” hiç olmaz.
Çocuklarımızı sizin karanlığınıza teslim etmeyeceğiz!
Diyanet ve imam hatipler kapatılmalı, tarikat ve cemaatler dağıtılmalıdır.
“Manevi danışman” dayatması hemen sonlandırılmalıdır. Bilimsel ve laik eğitim, devlet eliyle yeniden planlanmalıdır.
Türkiye tarihinin en gerici meclisi kurulmuşken vakit, meclis kürsülerine, seçim oranlarına takılma vakti değildir.
100 yıl önce hilafeti çöpe atıp, padişahı İngiliz zırhlısıyla kovan Anadolu halkından aldığımız cesaretle, AKP iktidarının karşısına dikilmeye ve memlekete sahip çıkmaya çağırıyoruz!
TKP İzmir İl Örgütü