28 Mayıs’ta tıpkı iki hafta önce yaptığımız gibi, Erdoğan’da somutlanan AKP projesini reddetmek için Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vereceğiz.
Bu oy ne birbiriyle Amerikancılık, yobazlık, göçmen düşmanlığı yarıştıran iki aday arasında bir tercih ne de daha seçim süreci tamamlanmadan yeni ittifaklara yelken açan Cumhur İttifakı ya da Millet İttifakı’ndan birini kabullenmek anlamına gelir.
Türkiye Komünist Partisi, AKP iktidarına ve özel olarak Erdoğan’a karşı yıllara yayılan, on yıl önce Gezi Direnişi’nde zirveye çıkan tepki ve mücadelelerin derin ve yaygın bir karamsarlık tarafından örtülmesini istemediği için Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde “Erdoğan’ın gitmesi için” oy çağrısı yapmış ve yapmaktadır.
Erdoğan gitmelidir.
Bu hedef gerçekleşir ya da gerçekleşmez. Biz üzerimize düşeni yapacağız, oyumuzu Erdoğan’a karşı kullanacak ve sandıkları koruyacağız.
Sonrasında…
Türkiye tarihinin en sağcı ve karanlık Meclisi’ne karşı emekçi halkın siyasal seçeneğini yaratmak, derin ekonomik sorunların faturasını emekçilere ödetme girişimlerine karşı durmak ve bağımsızlık-laiklik-sosyalizm bayrağını yükseltmek için tek bir gün yitirmeksizin harekete geçecek, yurttaşlarımızın karamsarlığa kapılmasının önüne geçeceğiz.
Halkımızın çaresizlik içinde ilkesizliğe, kirli pazarlıklara, yalancılığa yeterince ses çıkaramadığı bu seçimler kimseyi aldatmasın. Türkiye’nin bu rezilliğe teslim olmayacağı kısa sürede görülecek.
Aydınlık karanlığı mutlaka yenecek.
Sözümüz insanlığa, Türkiye’ye, emekçi halka güvenenleredir. Türkiye Komünist Partisi laiklik, bağımsızlık, sosyalizm kavgası için sizi saflarına çağırmaktadır.
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komite
