10 Nisan günü Resmi Gazete’de “… Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Kabul Edilmesine Dair Kanun” yayınlandı: https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2023/04/20230410-2.htm OHAL kararnamelerinin üç ay içinde Meclis tarafından oylanması gerekir. 24 Şubat’ta yürürlüğe giren 216 sayılı kararname de TBMM’de 5 Nisan’da yapılan oylamayla artık 7452 sayılı yasa. Dün Resmi Gazete’de işte deprem bölgesinde “yerleşme ve yapılaşmayı” düzenleyen o metne yer verildi.
“Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin Kabul Edilmesine Dair Kanun”, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na kararnameyle tanınan orman ve meraları kullanma iznine süreklilik kazandırıyor. Bakanlığın istediği orman ve meralar vasıf değişikliği yapılarak Hazine adına devredilecek ve böylelikle yapılaşmaya açılacak.
Bu uygulama deprem bölgesinde insanlarımızın konut gereksinimini orman ve meralara beton dökerek çözmek gibi bir zorunluluktan kaynaklanmıyor elbette. Dolayısıyla kesin olarak söyleyebiliriz ki, düzenleme evini kaybedenlere hızla ev temin etmekten başka bir hedefe sahip. Bölgedeki inşaat faaliyetleri, İmar Yasasındaki ilgili düzenlemelerden bağışık hale getirilmekte, inşaat patronlarının keyiflerinin önündeki olası engeller bertaraf edilmektedir. Bu doğrultuda yürürlükteki yasal düzenlemeler askıya alındı, kent planlamasının bilimsel ve demokratik kuralları hiçe sayıldı!
Bu yağma saldırısı hakkında sağlıklı analiz yapan uzmanlardan biri de Deprem Takip Merkezi’nin katkıcılarından emekli Sayıştay Denetçisi Kadir Sev olmuştu: https://haber.sol.org.tr/haber/itiraf-niteliginde-kararname-ormanlar-ve-meralar-ohal-kararnamesiyle-yapilasmaya-acildi Uzmanlar, deprem karşısında halkın dayanışmasını örenler kamuoyunu ve yetkili herkesi uyarmıştık…
Peki, 5 Nisan’da TBMM’de ne oldu?
İktidar, bir bölümü listelerde yer kapma telaşına kapılmış, diğer bölümü çoktan emekli olmuş vekilleri salmıyor. Çünkü artık tükenmiş haldeki meclisin yangından mal kaçırmaya devam etmesi gerekiyor. Deprem yıkımını fırsata çevirenlerin aklanması ve korunması gerekiyor. TBMM’de bu yapıldı…
Tabii ki iktidar yaptı. Ama muhalefet de “mış gibi” yaptı!
- Oylamaya şu an 577 üyeli TBMM’nin yalnızca 346 üyesi katıldı. 245 kabul, 98 ret oyu kullanıldı.
- 245 kabul oyu, AKP ve MHP’nin toplam 334 temsilcisi arasından çıktı. Katılım zayıftır, ama bu blok muhtemelen muhalefetin Meclis katılımını gözlüyordur ve gereken önlemi almaya hazırdır. Yani denebilir ki, mesele yağma ise iktidar bloğu kazanmanın yolunu bulur; doğrudur.
İyi de, bu muhalefetin, iktidarın işini kolaylaştırmasının mazereti olabilir mi?
- CHP’nin 134 temsilcisinden 80’inin oturuma katılıp ret oyu kullandığı anlaşılmaktadır.
- İyi Parti’nin 36 vekilinden 11’i gelip ret oyu kullanmıştır. 25 İyi Partili eksiktir.
- CHP’nin küçük müttefikleri sıfır çekmiştir.
- 56 HDP’li ve 1 Demokratik Bölgeler Partisi temsilcisinden yalnızca 7 HDP’li oylamada bulunmuştur. 49 HDP’li eksiktir.
- TİP’in 4 vekilinden o gün Meclis’te kimse yoktur.
Hal böyle olunca 5 Nisan’dan bugüne muhalefet partileri konuyu kamuoyunun gündemine getirmek için de görevlerini yapmamayı seçtiler. Zaten çok meşgullerdi. Aday listeleri hazırlanıyordu…
TKP Deprem Takip Merkezi olarak mera ve orman alanlarının talan edilmesine imza atanları ve buna karşı pratikte sessiz kalanları kınıyoruz.
Yasa haline gelen kararname, yürürlükteki başka yasaların OHAL bittikten sonra da ihlal edilebilmesini yasalaştıran bir hukuksuzluk örneği, bir saçmalıktır.
Suçlardan, hukuksuzluklardan, yağmadan hesap sorulmayacağını düşünenler yanılmaktadır.
Türkiye Komünist Partisi
Deprem Takip Merkezi