TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ

TR | EN
Türkiye Komünist Partisi
  • Anasayfa
  • Parti
    • TKP Hakkında
    • Temel Metinler
      • Program
      • Toplumcu Anayasa
      • Kongre Konferans Metinleri
    • TKP Yönetimi
  • Gündem
    • Açıklamalar
    • Haberler
    • Foto Galeri
  • Yayınlar
  • Örgütler
  • İletişim
BAĞIŞ YAP
TKP GÖNÜLLÜSÜ OL
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Türkiye Komünist Partisi
  • Anasayfa
  • Parti
    • TKP Hakkında
    • Temel Metinler
      • Program
      • Toplumcu Anayasa
      • Kongre Konferans Metinleri
    • TKP Yönetimi
  • Gündem
    • Açıklamalar
    • Haberler
    • Foto Galeri
  • Yayınlar
  • Örgütler
  • İletişim
BAĞIŞ YAP
TKP GÖNÜLLÜSÜ OL
Türkiye Komünist Partisi
Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
Anasayfa Haberler

2022 Türkiye Olağanüstü Konferansı Kararlarımız

13 Ocak 2022

1. Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile İlgili Karar

Türkiye Komünist Partisi, Başkanlık sistemine temelden karşı olmakla birlikte, 2023 yılında yapılması planlanan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde düzen içi seçeneklerin karşısına emekçi halkın adayı ile çıkılması gerektiği düşüncesindedir.

Bu düşünce, düzen muhalefetinin çıkaracağı aday ya da adayların niteliğinden tamamen bağımsız, ilkesel bir yaklaşımın ürünüdür. Cumhurbaşkanlığı seçiminin düzen içi hesap ve dengelerin gündeme geldiği bir platform olmaktan çıkarılması mutlak bir zorunluluktur.

2021 yılındaki Parti Konferansı’nda ve sonrasında MK ve PMK toplantılarında “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidarın ve Erdoğan’ın ekmeğine yağ sürmeme” kararlılığının hangi biçimler alabileceği konusu değerlendirilmiştir.

Bu kararlılık hiçbir biçimde bir düzen içi siyasi odağın desteklenmesini içermemektedir. Dünya komünist hareketinin tarihi benzer zorlu dönemeçlerin geçilmesinde bize yardımcı olacak derslerle doludur.

Partimiz yaratıcı, olgun ve devrimci bir yaklaşımla, bir bütün olarak düzen siyasetinin karşısında konumlanma görevi ile Erdoğan’ın yeniden seçilmesine dolaylı da olsa yardımcı olmama görevleri arasındaki gerilimi somut veriler ışığında ve zamanı geldiğinde yönetecektir.

Bununla birlikte, emekçi halkın adayının belirlenmesi ve bir devrimci programın etrafında bir çalışmanın başlatılması ertelenemez bir sorumluluktur.

Partimiz önümüzdeki süreçte ortak bir irade yaratmak için dostça temaslar yürüttüğümüz EMEP ve Sol Parti’ye bu doğrultuda adım atma çağrısını yinelemektedir. 2022 Konferansı, bu çağrının karşılık bulmaması durumunda Parti’nin yetkili kurullarına emekçi halkın adayını bir an önce belirleme ve çalışmalara başlama görevini yüklemektedir.

Emekçi halkın adayının daha geniş bir kesimin ortak adayına dönüşmesi de ortaya çıkan siyasi tablonun gereği olarak geri çekilmesi de her zaman mümkündür. Mümkün olmayan, bu konuda inisiyatif almadan sermaye temsilcilerinin atacağı adımların beklenmesidir.

Emekçi halkın adayını belirleme sürecinde Parti Merkez Konseyi yetkilidir.

2. Bağış Kampanyası Kararı

TKP önümüzdeki süreçte daha fazla yaygınlaşmak ve seslenme olanaklarını artırmak için büyük bir mali desteğe ihtiyaç duymaktadır. Partimiz bugüne kadar hep mali olanaklarının ötesinde cesur kararlar almış ve hareket etmiştir ancak içinde bulunduğumuz ekonomik kriz ortamı, dayanışma başlıkları ve partimizin sabit giderleri bizi bir sıkışmaya doğru sürüklemektedir.

Biz patron partisi değiliz. Partimiz yalnızca üyelerin, gönüllülerin ve partiyi seven ve destekleyenlerin katkılarıyla ayakta duruyor.

Her şeyin paraya tahvil edildiği bu düzende, tam da bu nedenle bizim yıkmak istediğimiz bu düzende, paranın siyaset yapmamızın önünde bir engel olmasını istemiyoruz. Bunu kimsenin istemediğini de biliyoruz. Bu engeli kaldırmak bizlerin elinde. Partiye yapılacak küçük büyük her maddi katkı bu engeli kaldırmak için atılmış değerli bir adım.

Şimdi tam zamanı! Partiye omuz ver! TKP her yerde, hep yanı başında olsun.

3. Sol Parti ve EMEP ile İlişkilere Dair Karar

İttifaklara dair
Düzen siyasetinin sınırlarının dışında, anti-emperyalist, laik bir emekçi halk hareketinin yaratılması için uzun bir süredir bazı partilerle sürmekte olan çalışmaların şu ana kadar sınırlı sonuç vermesi bir olumsuzluk gibi görülse de, sürecin önümüzdeki zorlu dönem açısından değerli bir birikim sağladığı
ortadadır. Türkiye Komünist Partisi bu birikimin boşa gitmemesi, tersine yaratılan zeminin güçlenmesi için üzerine düşeni yapacaktır.

TKP, EMEP ve Sol Parti arasında yürütülen temasların açıklık ve samimiyet üzerine kurulu olması önemli bir kazanımdır. Bunu da veri alarak Türkiye Komünist Partisi 2022 Olağanüstü Konferansı, sürecin daha ileriye taşınması için kendi tutumunu hem dost partilerle hem de kamuoyu ile paylaşma sorumluluğu duymaktadır.

Türkiye’de temel ihtiyaç, düzen partilerinden tamamen bağımsız, ilkeli bir devrimci odağın yaratılmasıdır. Bileşeni olan partilerin kendi program ve örgütsel-siyasal varlıklarının üzerini örtmeyen, tersine her bir bileşene ek bir enerji veren böyle bir odak, yalnızca bugünkü güncel gereksinimler açısından değil, devrimci bir yükseliş dönemi açısından da tarihsel bir işlev üstlenebilir.

Böylesi bir odak, kendisini üç partiyle ya da sadece partilerle sınırlayamaz. Başka siyasi güçler, toplumsal hareket ve örgütlenmeler bir emekçi halk hareketinin yaratılması için zorunlu unsurlardır. Üç parti, belli dönemlerde kanıtlanan ve etkili olan ortak hareket etme yetenekleri, temsil ettikleri siyasi gelenekler itibariyle bu süreçte kolaylaştırıcı bir rol oynayabilirler ve oynamalıdırlar.

Süreç aynı zamanda ilkesel konumlanışların terk edilmediği, yapıcılık ya da güncel gereksinimler kaygısıyla temel kalkış noktalarının belirsizleşmediği, tersine toplumda sanıldığının ötesinde bir yaygınlığı olan düzen karşıtlığı, laiklik ve anti emperyalizmi daha güçlü ve sarsılmaz kılacak bir kararlılıkla ilerletilmelidir.

Bu nedenle “en geniş güçlerin birliği” gibi şu ana kadar yararlı hiçbir sonuç vermemiş, tersine Türkiye’nin devrimci birikimini düzen içi siyasete mahkum etmiş bir yaklaşım yerine, emekçi halkta heyecan yaratacak bir ortak programla hareket ederek yeni bir seçeneğin yaratılmasını hedefleyen bir siyaset tarzı benimsenmelidir.

Bu siyaset tarzı, ülke gündemine karşımıza çıkacak olan daha geniş dayanışma biçimlerini, gerçek sorun ve mücadele başlıklarında çok farklı kesimlerle, hatta düzen siyaseti unsurlarıyla yan yana gelme olasılık ve zorunluluğunu dışlamamaktadır. Tersine, ilkeli ve devrimci bir odak, toplumsal dinamiklerin etkisinin artması ve sonuç almasının biricik koşulu olarak görülmelidir.

Üç parti seçimlerden ibaret ya da seçimleri merkeze koyan bir işbirliği ya da ittifak anlayışını reddetmektedir. Bununla birlikte seçimleri içermeyen bir mücadele ortaklığının hem inandırıcılığı hem de etkisi azalacaktır. Seçim tarihi hâlâ belirsiz olmakla birlikte, seçimlerdeki tutumun da bir an önce netleşmesi gerekmektedir. Türkiye Komünist Partisi, sermayeye, sömürü düzenine, dinci gericiliğe ve emperyalizme karşı konumlanışı seçim sürecinde de koruyup güçlendiren bir seçim politikası izleyecektir.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidara doğrudan ya da dolaylı bir biçimde yardımcı olmayacağımızı, tersine onu zayıflatacak bir tavır geliştireceğimizi bir kez daha teyit ediyoruz. Bu tavrın sermayeye, sömürü düzenine, dinci gericiliğe ve emperyalizme karşı konumlanışımıza gölge düşürmemesini sağlayacak deneyim ve birikime sahip olduğumuzu düşünüyoruz.

Üç partinin ortak seçim tavrı geliştirememesi durumunda bunun en kısa sürede, gerekçeleriyle kamuoyuna açıklanması ve sürecin seçimleri dışarıda bırakacak biçimde ilerletilmesi gerekir. Kuşkusuz böylesi bir sonuç, bir geri adım olarak görülebilir. Ancak bu geri adımın olumsuz sonuçlarını azaltmak
mümkündür. Üç parti daha şimdiden hayat pahalılığı ve sermayenin emekçi halka karşı saldırılarına karşı ortak bir direncin örgütlenmesi konusunda işbirliği kararı almıştır. Bu geliştirilmelidir. Buna ek olarak devrimci güçlerin giderek solu da içine alan çürütücü siyasal iklimin dışında kalması için üç partinin farklı bir siyasal ahlakın geliştirilmesinde, sendikalar-medya-gençlik-kadın hareketi gibi önemli başlıklarda birlikte hareket etme kültürünün güçlendirilmesinde rol üstlenebileceği ortadadır. Türkiye Komünist Partisi bütün bu başlıklarda Konferans sonrasında her iki partinin yetkili kurullarına öneriler sunacaktır.

TKP 2022 Olağanüstü Konferansı seçim politikalarında üç parti arasında bir ortaklığın sağlanamayabileceği olasılığını hesaba katmakla birlikte, partinin yetkili kurullarına bir devrimci ittifakın seçimleri de içine alacak bir biçimde yaratılması hedefini sonuna kadar koruma görevi yüklemektedir.

4. Milletvekili Adaylarının Belirlenmesi ile İlgili Karar

Komünist partiler için seçimler, sınıf mücadelesi düzlemlerinden biridir. Sosyalist seçeneğin daha geniş toplumsal kesimlere mâl edilmesi, emekçi halkın örgütlülük düzeyinin gelişmesi, düzen siyaset ve ideolojisinin geriletilmesi, parlamentoda işçi sınıfının temsil edilmesi seçimleri anlamlı kılan hedeflerdir.

Sosyalist iktidarımızın emekçi halkın örgütlü mücadelesinin sonucu olacağı gerçeğini bir an için unutmaksızın seçimlerde sosyalizmin sesini en etkili biçimde yükseltmek partimizin sorumluluğudur.

Bu çerçeveden hareketle, TKP 2023!te ya da daha erken bir tarihte yapılacak olan Parlamento Seçimlerinde, milletvekili adaylarını Semt Evlerinde, İşçi Evlerinde, Köy Evlerinde, Dayanışma Komitelerinde, Kadın Dayanışma Komitelerinde, sektör ve işyeri ölçeğinde işçi toplantılarında ve üniversite örgütlerinde gerçekleşecek toplantılarda belirleyecektir.

Aday belirlemenin yanı sıra, seçim döneminde partinin güncel ve tarihsel hedeflerinin çalışma alanlarına nasıl ve hangi araçlarla taşınacağına ilişkin kararların da alınacağı toplantılar 7 Şubat-7 Mart arasında gerçekleşecektir. Benzer bir süreç bilim, akademi, sanat, hukuk alanlarında da örgütlenecek, bu başlıklarda faaliyet gösteren bağlı ve dost kurumlar sürece doğrudan dahil olacaktır.

Merkez Komite, Ocak ayı sonuna kadar örgütlerden gelecek öneriler ışığında bu kapsamda hangi toplantıların yapılacağını belirleyecek, Türkiye Komünist Partisi’ni temsil edecek olan adayların hangi nitelikleri taşıması gerektiğine ilişkin bir çerçeveyi kamuoyu ile paylaşacaktır. Toplantılara Parti üyeleri, TKP gönüllüleri ve Parti dostları katılacaktır.

Aday belirleme süreci 7 Mart tarihinden sonra her bir il ya da seçim bölgesinde belirlenen aday adaylarıyla birlikte düzenlenecek toplantılarla tamamlanacaktır.

Solda ittifak görüşmelerinin somut bir kazanıma dönüşmesi durumunda, Partimiz milletvekili seçimlerinde işbirliği, işbölümü ve “Seçim İttifakı” gibi seçeneklere yapıcı bir biçimde yaklaşacak ama bu seçeneklerin her birini, seçimlere Türkiye Komünist Partisi adıyla girme kararını değiştirmeksizin değerlendirecektir.

5. Elektrik ve Doğalgazda Derhal Devletleştirme Çağrısı Hakkında Karar

Türkiye Komünist Partisi başta sanayi, bankacılık, madencilik ve dış ticaret olmak üzere bütün temel sektörlerde kamusal mülkiyeti esas almakta ve sosyalist iktidarda özel sektörün ekonomik alandaki hakimiyetinin sonlandırılacağını ilan etmektedir. Sömürü ilişkilerinin ortadan kalkması ve eşitlikçi bir düzenin kurulması için tarihsel bir adım anlamına gelen böyle bir değişim süreci için emekçi halkın iktidarı alması zorunludur.

Bununla birlikte, TKP enerji sektöründe bir devletleştirmeyi acil ve zorunlu bir adım olarak görmektedir. Halkın en temel gereksinimlerinden olan ısınma ve aydınlanmayı büyük tekellerin kâr ve rant kapısı haline getiren ve yoksul halkın sırtına dayanılmaz bir yük bindiren mevcut düzenleme derhal sonlandırılmalıdır.

Elektrik ve doğalgazın üretimden dağıtımına, bütün aşamalarında, özel sektör devre dışı bırakılmalıdır. Devletleştirme hiçbir bedel ödemeksizin, bir defada ve geriye dönüşsüz bir biçimde hayata geçirilmelidir.

Türkiye Komünist Partisi, kendi iktidarında ısınma, aydınlanma, barınma, eğitim ve sağlık hizmetlerinden hiçbir ücret alınmayacağını bir kez daha vurgularken elektrik ve doğalgazda bugünkü düzen içerisinde bir devletleştirmenin bile halkımız için büyük bir kazanım olacağı gerçeğinden hareket eder.

2022 Olağanüstü Konferansı partinin yetkili kurullarına konuyla ilgili etkili ve sonuç alıcı bir mücadelenin yürütülmesi görevini yükler.

6. Seçim Yasası Hakkında Karar

İşçi Sınıfının Siyaset Yapma Hakkı ve Halkın Doğrudan Temsiliyeti
Önündeki Tüm Engeller Kaldırılmalıdır

Emekçi halkın yaşam koşullarının hiç görülmediği kadar ağırlaştığı, ülkenin büyük bir yağma ve talana maruz bırakıldığı bir dönemden geçiyoruz. Türkiye Komünist Partisi ağır sömürü koşullarının ve yağmanın durdurulmasının ancak işçi sınıfı ve emekçilerin düzen değişikliğini merkeze koyan örgütlü mücadelesi ile mümkün olacağı bilinciyle hareket ediyor.

Var olan ve AKP iktidarı eliyle yeniden ve yeniden daha kadük hale getirilen seçim yasası ise halkın örgütlenme, karar alma, üretme, yönetme ve denetim süreçlerine dahil olmasının önüne geçen bir dizi tarifi bünyesinde barındırmaya devam ediyor.

Genel oy hakkı başta olmak üzere halkın örgütlenme, siyaset yapma ve yönetime katılma haklarının sağlanması için:

* Halkın siyaset yapma hakkı önünde engel teşkil eden siyasi partiler yasasında geçerli her türlü yasak, sınırlama ve baskı içerir tanımlama kaldırılmalıdır.

* Siyasi Partilerin seçimlere katılımında ayrım ve eşitsizlik barındıran her tür tanım ve
kısıtlama kaldırılmalıdır.

* Her adayın ve siyasi partinin kendisini tanıtması için eşit ve herkese açık imkanlar sağlanmalıdır. Seçime giren hiçbir aday ya da siyasi parti devletten herhangi bir maddi yardım almamalıdır.

* 18 yaşını doldurmuş yurttaşlık hakkına sahip herkesin seçme ve seçilme hakkı koşulsuz tanınmalıdır.

* Halkın seçim sürecinin bütününü takip edebileceği koşullar yaratılmalıdır. Seçim sistemlerinin denetim sürecine halkın etkin katılımı sağlanmalıdır.

* Genel, eşit, tek dereceli ve gizli seçme ve seçilme hakkını ihmal ve ihlal eden tüm düzenlemeler derhal kaldırılmalıdır.

* Temsil adaletinin sağlanması için Türkiye genelinde veya seçim bölgelerinde tanımlı
her tür seçim barajı tanımı derhal kaldırılmalıdır.

* Seçilenlerin geri çağrılması hakkı, etkili bir denetim mekanizması olarak hayata geçirilmelidir. Seçmenlerin seçilmiş temsilcileri geri çağırma hakkı, bir denetleme mekanizması olarak çalıştığı gibi aynı zamanda tüm yurttaşlar açısından güven verici bir mekanizma da olacaktır.

* Halkın seçme hakkına müdahale anlamına gelen ve seçilmiş temsilciler ile mensubu oldukları siyasi partiler üzerinde hukuk dışı bir baskı aracı olarak kullanılan kayyım uygulaması yasaklanmalıdır.

7. Küba ile Dayanışma Kararı

TKP Küba halkının ve Komünist Partisi’nin yanındadır

Küba Devrimi, 63. yılında insanlığa ışık tutmaya devam ediyor.

Küba halkı, zor günlerden geçmekte. Altmış yıldır süren ABD ablukası, ekonomik zorluklar ve pandemi koşulları, Küba halkını önemli ihtiyaçlarından mahrum bırakacak noktaya geldi. Üstelik böyle bir anda, ABD emperyalizmi, tüm hainliği ile Küba’nın daha çok üzerine gidiyor. Biden hükümetinin görevde olduğu son bir yıl içinde abluka olanca şiddetiyle sürdüğü gibi, ABD bu hassas dönemde sosyalizm karşıtı muhalifleri karşıdevrimci birer maşa olarak kullanmaya daha sık başvuruyor.

Altmış yıldır olduğu gibi bugün de, zorluklar ne derecede olursa olsun, Küba ablukaya direnmeye devam edecek. Emperyalizmin adi planları boşa çıkacak. Yoldaşlarımıza güvenimiz tamdır.

Ancak şu da bilinmelidir ki ablukanın yarattığı kayıp Kübalılardan ve bütün insanlıktan çalınmıştır. Bu soykırım niteliğindeki altmış yıllık suçu için ABD mahkum edilmeli ve abluka derhal sona ermelidir.

Küba’ya saldırıyorlar; çünkü bu küçük ada ülkesinin, tüm yokluklara rağmen başardıklarının sosyalizmin eseri olduğunun farkındalar. ABD bölmeye çalıştıkça Küba, Komünist Parti öncülüğünde daha da kenetleniyor. Öte yandan Küba direndikçe, Küba bilimde, sanatta, kültürde, sporda, eşitlikte insanlığı ileriye taşıyacak adımlar attıkça ABD’nin yaymaya çalıştığı ideoloji güç kaybediyor.

En somut kanıt gözlerimizin önünde: Küba’nın eşit, ücretsiz, yaygın halk sağlığı hizmeti, koruma temelli yaklaşımı ve bilimsel araştırmaları, geçtiğimiz iki yıl boyunca pandemi ile mücadelenin nasıl yürütülmesi gerektiğinin örneği olmuştur. Bu bakımdan Küba devletinin ortaya koyduğu, yalnızca Küba yurttaşları için değil, tüm dünya için bir kılavuzdur.

Türkiye Komünist Partisi Olağanüstü Konferansı, Kübalı devrimcileri en içten yoldaşlık duyguları ile selamlar, devrimin yıl dönümünü coşku ile kutlar. Küba halkının ve Komünist Partisi’nin daima yanında olduğunu ve mümkün olan tüm olanakları ile ablukaya karşı dayanışmasını ortaya koyacağını ilan eder.

Yaşasın Küba Devrimi!
Yaşasın sosyalizm!

8. Örgütlenme Hamlesi Hakkında Karar

Türkiye Komünist Partisi, 2022 yılında örgütlenme olanaklarını ve hedeflerini artırma kararı almıştır. Önümüzdeki dönem TKP’nin üye ve gönüllü örgütlenmesinde fark edilir bir ivmelenme kazanması devrimci bir olanak ve görev olarak önümüzde durmaktadır.

Partimize olan ilgi her geçen gün artmakta, TKP’nin bulunduğu ve çalışma yürüttüğü alanların ve doğrudan temas ettiğimiz insanların yanında özellikle sosyal medya hesaplarımız ve TKP internet sitesinde yer alan Gönüllü Başvuru sayfası üzerinden ciddi sayıda dostumuz partiye ulaşmaktadır. Bu dostlarımız arasından hiç azımsanmayacak sayıda kişi TKP gönüllüsü olmaktadır. Öte yandan örgütlenme hızımızda bir azalma olmamakla birlikte iletişimi sürekli kılamadığımız ve aktifleştiremediğimiz üye ve gönüllülerimiz düşünüldüğünde ne yazık ki partinin hareket ve devinimindeki artış sınırlı kalmaktadır.

TKP önümüzdeki günlerde merkezi kimi araçlar da kullanarak merkezi bir örgütlenme hamlesi başlatacaktır. 2022 Mayıs ayına kadar 5.000 yeni TKP gönüllüsünün hedefleneceği bu hamlede her bir TKP üye ve gönüllüsü görevlidir. TKP’nin tüm örgüt ve birimleri, mevcut üyelerini, eski üyelerini, dostlarını bu kampanyanın örgütleyicileri haline getirmelidir. Bu örgütlenme hamlesi kapsamında Şubat ayı itibariyle Mayıs ayı da dahil olmak üzere her ay örgütlenmede en çok yol alan örgütlerimizin bilgileri tüm parti ile paylaşılacaktır.

Bu çalışma, yeni TKP gönüllüleri kazanmanın yanında süreklileşmiş bir iletişim kurmakta ve harekete geçirmekte zorlandığımız mevcut üye ve gönüllülerimizi, eski yoldaşlarımızı harekete geçirmek için de bir fırsat olarak değerlendirilmek zorundadır.

Bu hedefe ulaşmak için partinin merkezi olarak geliştireceği araçlar dışında her örgütümüz kendi yaratıcı yöntem ve olanaklarını da muhakkak zorlamalıdır.

Örgütlenme hedefleri, kadrolaşma ve partinin ortak aklını güçlendirecek iç eğitim mekanizmalarının geliştirilmesini de kapsamaktadır.

2022’yi aydınlık bir yıla çevirmek için tüm TKP örgütleri görev başına!

9. Hayat Pahalılığına Karşı Dayanışma Örgütlenmesine Dair Karar

Kol kola, dayanışmaya…

TKP, ağır pandemi dönemi devam ederken, siyasi ve ekonomik kriz arasında sıkışan halkımızı yalnız ve çaresiz bırakmayacaktır.

Türkiye’nin mevcut ekonomik koşullarında artan hayat pahalılığının yaşamsal sonuçları olacaktır. Türkiye halkının önemli bir kesimi en temel ihtiyaçlarını karşılayamamakta, hayatını idame ettirmek konusunda zorlanmaktadır. Bu şartlar daha da kötüleşmekte, on milyonlarca emekçinin alım gücü hızla düşmekte,
sömürü artmakta ve yeni bir işsizlik dalgası da gelmektedir.

TKP’nin semt, işçi ve köy evlerinin, mücadelenin olduğu kadar gerçek bir dayanışmanın merkezleri haline de gelmeleri gerekmektedir. Buralarda önceki mücadele ve dayanışma deneyimlerimizi daha iddialı ve sistematik bir noktaya taşımanın zamanıdır.

Semt evlerimiz ve güçlü örgütlerimiz, örgütlü bulundukları her yerleşimde ve işyerinde mevcut ilişki ağımızın ötesine ulaşarak kapsayıcı dayanışma ağları kurulmasını hedeflemelidir. Bu dayanışma ağları yardımlaşmayla birlikte siyasi bir yan yana geliş pratiğini örgütlemeli, halkın yakıcı sorunlarını ele almalı ve bu sorunlar etrafında mücadelenin örülmesini amaçlamalıdır. Yurttaşların hakları konusunda bilinçlendirilmesinin ve hukuk mücadelesinin de içerildiği bu dayanışma örneklerinin kamuoyuna mâl edilmesi, örnek olması ve halkımıza güç vermesi sağlanacaktır.

Örgütlü olduğumuz yerleşimlerde ulaştığımız her bir emekçinin barınma, ısınma, elektrik, su, beslenme, eğitim, sağlık ve benzer temel haklarının karşılanması için o yerellikte bir dayanışmanın örgütlenmesi ve sürekli kılınması hedeflenmelidir.

TKP’nin dayanışma kampanyaları ve çalışmaları şeffaf olmalıdır. Örneğin bir semt evimiz örgütlediği dayanışma faaliyeti sonrası, mahalledeki dayanışmacıları öne çıkarmalı ve ne kadar yurttaşa ulaştığına, ihtiyaçların ne düzeyde olduğuna dair kamuoyunu bilgilendirmeli, devlete ve yerel yönetimlere sorumlulukları hatırlatılmalı, bu doğrultuda hesap sorulmalıdır.

Bu faaliyetlerin güçlü olanın güçsüze yardım ettiği değil, hep birlikte örülmüş büyük dayanışma çalışması, politik bir etkinlik olarak örgütlenmesi gerekmektedir.

TKP Olağanüstü Konferansı, çaresiz ve yalnız bırakılmaya çalışılan halkımız için tüm üyelerini ve dostlarını kol kola girmeye, dayanışmaya çağırmaktadır.

1. Cumhurbaşkanlığı Seçimi ile İlgili Karar
2. Bağış Kampanyası Kararı
3. Sol Parti ve EMEP’le İlişkilere Dair Karar
4. Milletvekili adaylarının belirlenmesiyle ilgili karar
5. Elektrik ve Doğalgazda Derhal Devletleştirme Çağrısı Hakkında Karar
6. Seçim Yasası Hakkında Karar
7. Küba ile Dayanışma Kararı
8. Örgütlenme Hamlesi Hakkında Karar
9. Hayat Pahalılığına Karşı Dayanışma Karar

TKP Gönüllüsü Ol TKP Gönüllüsü Ol TKP Gönüllüsü Ol

Türkiye Komünist Partisi

Genel Merkez İletişim:
Kızılırmak Caddesi 13/4 Ankara
Tel: 0312 417 29 68
Fax: 0312 417 25 34
eposta: iletisim@tkp.org.tr

Temel Metinler

  • Parti Programı
  • Toplumcu Anayasa

Yitirdiklerimiz

Yayınlar

  • TKP Youtube Kanalı
  • Boyun Eğme
  • TKP’nin Sesi
  • Gelenek
  • soL Haber
  • soLTV

Bağlantılar

  • Nâzım Hikmet Kültür Merkezi
  • Yazılama Yayınevi
  • Jose Marti Küba Dostluk Derneği
  • Bilim ve Aydınlanma Akademisi
  • İletişim

Türkiye Komünist Partisi

Sonuç yok
Tüm sonuçları görüntüle
  • Anasayfa
  • Parti
    • TKP Hakkında
    • Temel Metinler
      • Program
      • Toplumcu Anayasa
      • Kongre Konferans Metinleri
    • TKP Yönetimi
  • Gündem
    • Açıklamalar
    • Haberler
    • Takvim
    • Foto Galeri
  • Yayınlar
  • Örgütler
  • İletişim
  • Bağış Yap Destek Ol
  • Gönüllü Ol
  • tr Türkçe
  • en English

Türkiye Komünist Partisi